Özel Haber: Sümeyye Aksu
Amerika Birleşik Devleti (ABD) Savunma Bakanlığı (Pentagon) perşembe gecesi, Suriye'nin kuzeybatısındaki Haseke yakınlarında Türkiye'ye ait bir Silahlı İnsansız Hava Aracı'nın (SİHA) ABD F-16'sı tarafından düşürüldüğünü duyurdu. ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Pat Ryder, SİHA'nın düşürülmesini "üzüntü verici bir olay" olarak niteleyerek, SİHA'nın bölgede hava operasyonu yürüttüğünü ve ABD güçlerine 500 metre kala mesafede "tehdit" olarak değerlendirildiğini açıkladı. Türkiye'yi "Bölgedeki en güçlü NATO müttefiki" olarak tanımlayan Pentagon sözcüsü, Türk SİHA'sının Amerikan güçlerini kasıtlı olarak hedef aldığına yönelik bir emare olmadığını kaydetti. Böylece Washington ilk kez NATO müttefiki Türkiye’ye ait bir uçağı düşürmüş oldu.
Türkiye olayı doğruladı
Türkiye, ABD Savunma Bakanlığı’nın açıklamasını doğruladı. Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde, "üçüncü taraflarla işletilen çatışmasızlık mekanizmasındaki farklı teknik değerlendirmeler nedeniyle bir SİHA kaybedildiğini" açıkladı. Dışişleri Bakanlığı tarafından 6 Ekim Cuma günü yapılan açıklamada, başta Tel Rıfat, Cizre ve Derik bölgeleri olmak üzere Suriye'nin kuzeyini hedef alan "operasyon esnasında, üçüncü taraflarla işletilen çatışmasızlık mekanizmasındaki farklı teknik değerlendirmeler nedeniyle bir SİHA'nın kaybedildiği" belirtildi.
“Tespit edilen hedeflerin vurulmasını hiçbir şekilde etkilememiştir”
Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;
"1 Ekim 2023 tarihinde gerçekleşen terör saldırısı sonrasında, meşru müdafaa haklarımız doğrultusunda Irak ve Suriye’de PKK/YPG terör hedeflerine yönelik olarak Silahlı Kuvvetlerimiz ve İstihbarat Teşkilatımız tarafından kapsamlı operasyonlar başlatılmıştır. Bu çerçevede, 5 Ekim Suriye’nin kuzeyindeki Tel Rıfat, Cizire ve Derik bölgeleri başta olmak üzere bölücü terör örgütüne ait çok sayıda hedef imha edilmiştir. Operasyon esnasında üçüncü taraflarla işletilen çatışmasızlık mekanizmasındaki farklı teknik değerlendirmeler nedeniyle bir SİHA kaybedilmiştir. İlgili taraflarla çatışmasızlık mekanizmasının daha etkin işletilmesi yönünde gerekli tedbirler alınmaktadır. Sözkonusu hadise, devam etmekte olan operasyonun icrasını ve tespit edilen hedeflerin vurulmasını hiçbir şekilde etkilememiştir. Irak’ta yapıldığı gibi, terör örgütünün Suriye’de geliştirdiği tüm yetenek ve gelir kaynakları sistemli bir şekilde yok edilmeye devam edilecektir”
Orta Doğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Levant Çalışmaları Uzmanı Hamza Haşıl, Suriye'de, ABD’ye ait F-16 savaş uçağı tarafından Türk SİHA’sının düşürülmesine ilişkin Elips Haber’e açıklamalarda bulundu.
“ABD, Suriye’deki gerilimi tırmandırmak istemiyor”
ABD’nin, Suriye’de gerilimin artmasını istemediğini Suriye’deki istikrarsızlığı tırmandıracak vaziyette olmadığını belirten Haşıl, “Çünkü ABD’de son yıllarda biliyorsunuz Suriye’deki güçlerinde kısmi azaltmaya gitti. Sadece petrol bölgelerini elinde tutmak ve oradaki İŞİD’e karşı, orada yerel müttefiki olarak gördüğü bizimse terör örgütü olarak nitelendirdiğimiz Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) daha da güçlenmesini sağlamaya çalışıyor” dedi.
“Terörü içselleştirmiş bir yapı bölge için istikrarsızlık kaynağıdır”
ABD’nin, Türkiye’nin o bölgede yaptığı harekatlarda Türkiye’nin bir takım kırmızı çizgilerine riayet edip, güneye çekilmeyi kabul ettiğini vurgulayan Haşıl, “Mesela 2019’daki Barış Pınarı Harekatı bunların en sonuncusu o bölgedeki. Bu harekatlarda ABD aslında Türkiye’nin bir takım kırmızı çizgilerine riayet edip, güneye çekilmeye kabul etmişti. Dolayısıyla bölgeyi istikrarsızlaştırma ifadesi tam doğru olmayabilir. ABD’de olabildiğince maliyetsiz bir şekilde bölgede var olmaya çalışıyor. Tabi ki terör örgütünün yani SDG’nin faaliyetleri özellikle Türkiye açısından hiçbir şekilde kabul edilebilir faaliyetler değil. Aynı zamanda bunlar sadece Türkiye için Arap aşiretler içinde kabul edilebilir faaliyetler değil. Arap aşiretler ve SDG arasında çatışmalar çıktı, ayaklanmalar oldu. 100’e yakın sivil öldü. SDG Suriye’deki PKK’nın yani YPG’nin çatı yapılanması Dolayısıyla böyle terörü içselleştirmiş bir yapı bölge için istikrasızlık kaynağıdır” diye konuştu.
“Türkiye bölgede istediğini kesinlikle almış bir ülke konumunda”
ABD’nin SİHA düşürme mevzusunun doğrudan bir istikrarsızlaştırma faaliyeti olarak nitelendirmenin çok mümkün olmadığını ancak SDG’yi destekliyor olmasının dolaylı olarak Suriye’nin istikrarsızlaşmasına sebep olduğunu gösterdiğini kaydeden Haşıl sözlerini şöyle sürdürdü;
“SİHA konusunda bildiğiniz gibi açıklamalar hep ABD tarafından yapıldı. Henüz Türkiye tarafından ciddi bir açıklama gelmedi. Sadece kamuoyuyla paylaşıldı. Bu SİHA Türk Silahlı Kuvvetlerine ait değildir ama Türk SİHA’sıdır. Burada aslında neticeye bakmamız lazım. Türkiye istediğini kesinlikle almış bir ülke konumunda şu anda. Ankara’daki bombalı eylemden sonra. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan 3 gün önce bunu çok net belirtmişti. Üst yapı, alt yapı ve tesislerini vuracağız diye ve sözünü aynen yerine getirerek bütün bu bölgede ve terörün sürdürülebilirliğine destek sağlayan bu tarz faaliyetlerini sürdürmesine destek sağlayan bütün tesisleri yerle bir etti diyebiliriz. Gerek SİHA’larla gerekse Türkiye sınırından F16’larla yapmış olduğu operasyon son derece başarılıydı”
“Bu bir SİHA kaybıdır ve Türkiye stratejik bir kayıp görmemekte”
Türkiye tarafından çok ciddi bir tepkinin gelmediğini bu nedenle buradaki durumu neticeye bakarak yorumlanması gerektiğini söyleyen Haşıl, “Bunun üstüne ABD ve Türkiye ilişkilerinin geleceği ile ilgili özellikle Suriye dosyasındaki geleceğiyle ilgili olumlu veya olumsuz bir yorum yapması mümkün değil. Yani bu yine taraflar arasında çözülebilecek bir durum. Çünkü ABD’nin açıklamasında iki tane önemli husus vardı. Bunlardan bir tanesi; ‘Biz Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yaptığı operasyonda ABD güçlerini doğrudan kasıt almadığını biliyoruz’ İkincisi de; ‘Bu SİHA bizim askerlerimizin olduğu bölgeye çok yakın bir bölgede yani 500 metre gibi bir bölgede faaliyet gösteriyordu. Ve oradaki komuta kademsi buna karar verdi. Yani doğrudan aslında hani en tepeden bu karar gelmedi’ tarzında bir ifadeydi. Dolaysıyla bunlar diplomatik ifadelerdir. İki ülke arasında yumuşak geçişin olacağını gösteren ifadelerdir. Türkiye’nin de sert bir ifadede bulunmaması bunun bir diğer göstergesi. Şu aşamada dediğim gibi beklenmesi en doğrusu. Ve şunu bilmemiz lazım Türkiye bu operasyonla istediğini almıştır. Bu bir SİHA kaybıdır ve Türkiye stratejik bir kayıp görmemekte” ifadelerini kullandı.
“F-16 alım konusunu etkileyeceğini hiçbir şekilde düşünmüyorum”
Suriye’de Türk SİHA’sının düşürülmesinin F-16 meselesini etkilemeyeceğini kaydeden Haşıl sözlerini şöyle tamamladı;
“F-16 meselesi biliyorsunuz S-400 meselesine kadar dayanıyor. F-35’den sonraki süreçte iş buraya gelmişti. Fakat F-16’ları ABD Senatosunu sürekli olarak engelliyor. ABD Senatörü Bob Menendez’de Türk düşmanlığı vardı açık bir şekilde. Fakat Menendez şu anda görevden alındı bir takım özel durumlarından dolayı. Yerine Türkiye’ye daha ılımlı yaklaşan isimler geldi. Ancak bu demek de değildir ki Türkiye F-16’ları rahat bir şekilde alacak. ABD bu konuda biraz ayak diriyor. Özellikle Türkiye’nin Rusya’yla son yıllarda ılımlı bir politika geliştirdiğini görüyor ve bundan rahatsızlık duyuyor. Onun haricinde Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin giderek güçlenmesi Amerikan çıkarlarıyla bazen çatışabiliyor. ABD bütün yatırımını Yunanistan’a yapıyor son yıllarda. Biliyorsunuz Dedeağaç’ta Adalar’a kadar büyük askeri tesisler inşa etti. Aslında Orta Doğu’daki güç merkezini bir nevi Yunanistan’a çekme kararı almış bile diyebiliriz. Dolayısıyla bütün bunları dikkate aldığımız zaman bu konunun F-16 alım konusunu etkileyeceğini hiçbir şekilde düşünmüyorum”