Dünyada her yıl milyonlarca insan, sivrisineklerin taşıdığı hastalıklara bağlı olarak hayatını kaybediyor. Sivrisineklerin ısırmasıyla bulaşan bir tür viral enfeksiyon olan Batı Nil Virüsü (BNV) hastalığı da günden güne yaygınlaşıyor. Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) temmuz sonunda kıtadaki sekiz ülkede 69 vaka görüldüğünü bildirdi. Vaka sayısının önceki yıllara göre yüksek olduğu Yunanistan, İtalya ve İspanya'da virüs kaynaklı 8 ölüm kayda geçti. ABD'de 26 eyalette 100'den fazla vaka tespit edildi.

Türkiye’de 6 kişide görüldü

Sağlık Bakanlığı Türkiye'de ise bu yıl altı kişide hastalığın tespit edildiğini açıkladı. Bakanlığın bilgilendirmesinde, "Hastalık, kişiden kişiye doğrudan bulaşmamaktadır. Ülkemizde 2010 yılından itibaren görülen Batı Nil virüsü enfeksiyonu, 2024 yılında 6 kişide tespit edilmiştir" denildi. Açıklamada hastaların takip edildiği ve tedavilerinin sürdüğü de belirtildi.

Hastalığa ilişkin Sincan Eğitim Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Fatma Aybala Altay, Elips Haber’e açıklamalarda bulundu.

“Sivrisineklerin insanları ısırmasıyla bulaşıyor”

Hastalık ilk olarak 1937 yılında Uganda'da Batı Nil bölgesinde bir kadında tespit edildiğini söyleyen Altay, “Batı Nil Virüsü esas olarak sivrisinekler aracılığıyla bulaşan bir virüs. Sivrisineklerin insanı ısırmasıyla bulaşıyor. İnsandan insana bulaş çok beklenen bir durum değil. Çünkü solunum yolu ya da eller gibi bir bulaş yolu yok” dedi.

“Büyük salgınlar yapması beklenen bir virüs değil”

Büyük salgınlar yapması beklenen bir virüs olmadığına dikkat çeken Altay, “Sivrisinek takibinin yapılması, sivrisinek alanlarının, rezervlerinin kurutulmasıyla ilgili uygun çalışmaların yapıldığı durumlarda çok büyük salgınlar yapması beklenen bir virüs değil. Her tür sivrisinekle de bulaşmıyor. Bu tarz sinekler kontrol altına alındığı durumda salgın çok da beklenen bir şey değil. Sağlık Bakanlığının 2024 yılı içerisinde bildirdiği de 6 vaka var. Bu aylar boyunca görülen tüm toplam vaka sayısı” diye konuştu.

“İnsanların yüzde 85’i virüsü belirtisiz bir şekilde atlatıyor”

“Çoğu virüs hastalığında olduğu gibi bunda da tedavi özel bir madde yok” diyen Altay sözlerini şöyle sürdürdü;

“Genellikle yaptığımız şey hastalara destek tedavisi şeklinde yardımcı olmak. Kaldı ki şöyle bir durum da var;  Batı Nil virüsü insana bulaşma durumu olduğunda insanların yüzde 85’i virüsü belirtisiz bir şekilde atlatıyor. Yani birinci sınıf tablosu gözlenmeden atlatıyor. Kalan yüzde 10-15’lik kısımda Batı Nil ateşi dediğimiz ateş, eklem ağrıları, baş ağrısı, bulantı, kusma, halsizlik, dayak yemiş gibi bütün vücutta ağrı semptomları gösterebiliyor. Bunu çok az bir bu durumda yani her virüsü alan 150 kişiden birinde diyebileceğimiz oldukça nadir bir grupta görüyoruz. Virüs bulaşanların büyük bir kısmı hastalığı fark etmeden, atlattıkları için herhangi bir doktor takibi ya da hastane yatışı vs. ihtiyaçları olmuyor. Olan grupta da dediğimiz gibi tanı konduktan sonra yatırılarak izlenmesi genellikle yapılıyor. O da destek tedavisi. Onun dışında eğer altta yatan ciddi kronik hastalıklar varsa bunların düzgün stabil halde olmasını sağlamak.”

Diyarbakır Valiliği'nden 'Jin, jiyan, azadî' sloganına yasak Diyarbakır Valiliği'nden 'Jin, jiyan, azadî' sloganına yasak

“Altta yatan hastalığı olan kişiler risk grubunda”

Yaşlıların, diyabeti olan hastaların immün sistemlerinin biraz daha zayıf olduğu için risk grubunda sınıflandırılabileceğini belirten Altay, “Bu risk grubu bir grip için de geçerlidir. Başka pek çok virüs enfeksiyonu için de geçerlidir. Çünkü altta yatan hastalığı olan, akciğeri ve kardiyak rezervleri çok iyi olmayan, böbrek fonksiyon bozukluğu, diyabeti olanlar ya da alkolle ilgili ciddi sorunu olan hastalar zaten genel anlamda bakteriyel ya da viral enfeksiyonlara karşı baş etme imkanı daha zor olan hastalardır. Çünkü bunların bağışıklık sistemleri etkilenmiştir hastalıkları dolayısıyla” değerlendirmesinde bulundu.

“Sivrisinek mücadelesinin çok iyi yapıldığını gösteriyor”

Türkiye’de sivrisinek popülasyoun kontrol altına alındığı yerlerde risk beklemediklerini dikkat çeken Altay sözlerini şöyle tamamladı;

“Genel olarak belediyelerin iyi hizmet yaptığı hiçbir alanda çok ciddi bir risk beklemeyiz. Şu anda çok yoğun sivrisinek popülasyonu olan bir alan var mı açıkçası bilmiyorum. Mesela sivrisineklerle bulaşan başka enfeksiyonlarımız da var bizim. Sıtmada sivrisineklerle bulaşır. Ama yıllardır Türkiye'de tek tük vakalar dışında vaka görülmüyor, onların da çoğu yurt dışından gelenler. Biz hiç vaka görmüyoruz. Yani bu bile bize genel anlamda sivrisinek mücadelesinin çok iyi yapıldığını gösteriyor. Sürekli mücadelesi etkin bir şekilde yapılan bir şey. Akşamları sabahları düzenli ilaçlamalar vs. yapılıyor” Açıkçası bu virüsün büyük salgınlar yapmasını beklemiyoruz.”

Muhabir: Sümeyye Aksu