Ekranların sevilen yüzü Müge Anlı, ATV’de hafta içi her gün saat 10’da başlayan Müge Anlı ile Tatlı Sert programı ile izleyici karşısına çıkıyor. Esrarengiz olayların yer aldığı programda cinayetler aydınlatılıyor, kayıplar bulunuyor. Avukat Rahmi Özkan ve Doktor Şevki Sözen’in katkılarıyla birbirinden ilginç olaylar aydınlatılıyor. Müge Anlı’da 30 Ocak Perşembe günü neler yaşandı? İşte yanıtı…

29 Ocak Müge Anlı: Hassi Akpınar'ın 35 yıllık evlat hasreti son bulacak mı? 29 Ocak Müge Anlı: Hassi Akpınar'ın 35 yıllık evlat hasreti son bulacak mı?

Hassi Akpınar'ın 35 yıllık evlat hasreti son bulacak mı?

Çocuk yaşta evliliğe zorlanan 7 çocuk annesi, kalp hastası Hassi Akpınar'ın 35 yıldır dinmeyen evlat hasreti son bulacak mı? Hassi Akpınar'ın kayınvalidesi "Bu bebek benim oğlumdan değil" dedi. Hassi Akpınar'ın bebeğini Erzurum Numune Hastanesi'ne bıraktı. Hassi Akpınar, 35 yıl önce hastaneye bırakılan oğlunu aramak için Müge Anlı stüdyolarına geldi.

Kalp hastası olduğunu söyleyen Hassi Akpınar "Ya onu bir daha göremezsem? Kayınvalidem bebeğimi Erzurum'da Numune Hastanesi'ne bıraktı. Kayınvalideme çocuğumu sordum, 'Seni de bebeğini de öldürürüm' dedi. Bebeğimi 1990 yılında ocak ya da şubat ayında dünyaya geldi. Erkek bebekti. Bir süre hastanede tutulmuş. Sonra yuvaya verilmiş. Gazeteye ilan verilmiş. Hastanede Erbay Güneş ismi veriliyor. Doğum yaptığımda kayınvalidem eşime 'ölü doğdu' demiş. Hayattaysan gel ne olursun. Seni bir kez olsun göreyim" sözleriyle oğluna seslendi.

Mehmet Emin Akpınar 2

Bebeğin babası stüdyoda: "Suçluyum"

Hastaneye bırakılan bebeğin babası Mehmet Emin Akpınar, o dönem yaşananları anlatmak için Müge Anlı stüdyolarına geldi. Mehmet Emin, oğlunun akıbetini biliyor mu?

14 yaşında bir çocuğu hamile bıraktığı için "Hapse girerim" korkusuyla çocuğunu almayan baba Mehmet Emin Akpınar "Ben vicdan azabı çekiyorum. Valiye dilekçe verdim. Sosyal hizmetler müdürü 'Biz veremeyiz, yasak var' dedi. O zaman herkes o yaşta evleniyordu. Benim gibi baba olmaz olsun, suçluyum" diye konuştu.

Dilan Polat ve Sıla Doğu hakkında yeni karar Dilan Polat ve Sıla Doğu hakkında yeni karar

Mehmet Emin Akpınar

"Bebeği bırakıp kaçmayı en baştan planladılar"

1990 yılında Erzurum Numune Hastanesi'nde stajyer hemşire olduğunu söyleyen bir kadın yayına bağlanarak, "Ben o dönemi çok iyi hatırlıyorum. O zamanlar bilgisayar yok. Kayıtlar elle yapılıyor. Resmi nikah yoktu. Yaşı çok küçüktü. Kayınvalidesi yanındaydı. O dönem 2 vaka oldu. Biri sabah namazında diğeri öğle namazında kaçtı. Hastanede o dönem nöbetçi memur olurdu. Numune Hastanesi 11-12 ile bakan, çok kalabalık bir hastanedir. Bizim bebek hemşiremiz vardı. Şuan rahmetli oldu. Kendisi bebeğe 3-4 gün baktı. Gazeteciler geldi. Haber yazıldı. Doğum yaptıran doktor ve ebe ablamız da rahmetli oldu. Erbay adını da o ebe ablamız verdi. Adına 'Erbay' yazıldı. Görevlilerin gelip bebeği götürdü. Aile yanlış adres vermiş. Adrese bakıldı. Hastanede polislerine bildirildi. O adrese bakıldı. Bulunamayınca köyden gelindiği düşünüldü. İsimler de yanlışmış. Hastaneye gelirken plan yapılmış. Kadınlar küçük yaşta anne olabiliyordu. Kalabalıktan faydalandılar. Hastaneden kaçtılar. Bebeğin durumu iyiydi. Sağlıklı, iyi bir bebekti. Bebek ailenin geri dönüp pişman olma ihtimaline karşılık hastanede bir süre bekletildi ama gelen olmayınca yetkiler gelip bebeği götürdü" dedi.

"Bebeğin göbek bağını kesmeyiz, ölürsünüz" 

Hassi, "Kayınvalidemlerin beni zehirlemek istediklerini duyunca, onların elinden bir şey yiyip içmedim. Kayınvalidem bana 'Eğer gece evde doğum yaparsan göbek bağını kesmeyiz. İkiniz de ölürsünüz' dedi. Ben de çocuk aklımda elime jilet koydum. 'Kendim keserim' diye. O gece değil, ertesi gün doğum yaptım. Bebeğime beni tekerlekli sandalye ile götürdüler. Sarı bir beze bağlıydı" ifadelerini kullandı. 

Hassi Akpınar-1

Mehmet Emin, "O tarihte evlilikler hep o yaşta yapılıyordu. Doğum yapmayan bereketsizdir. Evlilik o tarihte öyleydi. Tarihe bakın. Töre böyle. 14-15-16 yaşında evlenenler var. Ben dini nikahlıydım. Annem keşke bırakmasaydı, hata yaptı. Çocuğumu aramaya mı beni suçlamaya mı çalışıyorsunuz? Annem eski kafalı olduğu için bunu yaptı. Suçunu kabul ett" dedi.

Müge Anlı, "Sen 13 yaşındaki çocuğa tecavüz eden bir sapıksın. Senin yaptığın suç. Töre 13 yaşında çocuğa tecavüz etmek midir?" sözleriyle tepki gösterdi.

"Annem emir verdi, suçlu annemdir"

Hassi Akpınar'ın kayınbiraderi ve kayıp bebeğin amcası Mehmet Nuri Akpınar yayına bağlanarak "Gelini doğuma hastaneye götürdük. Annem, 'Çocuğu bırakın' dedi. Biz onun dediğini yaptık. Suçlu annem. Babası Emin gitmiş soruşturmuş. Teslim almamışlar. Siz de bebeği bulun anne, babasına teslim edin. Biz de vicdan azabı çekmeyelim. Biz de Annem emir verdi. Emir demirdi. Biz dediğini yaptık, çıktık" dedi. 

Mehmet Nuri Akpınar-1

Mehmet Emin, "Çocuklarımdan eşimden özür diliyorum. Suçlu olduğumu kabul ediyorum. Beni öldürün. Vicdan azabından ölüyorum" diye konuştu.

Bir kadın yayına bağlanarak, "Çok heyecanlıyım. Yayını dün izledim. Erbay ismini görünce programa katılmak istedim. Benim bir tanıdığımın evlat edinildiğini biliyorum. Ailenin bu kişiye söyleyip söylemediğini bilmiyorum. Erbay isminin 5-6 yaşlarındayken Yusuf olarak değiştirildiğini biliyorum. 91 yılında Erzurum'dan evlat edinildi. Şu anda Giresun'da yaşadığını biliyorum. Evli. 91-6. ay doğumlu olduğu geçiyor. Erbay'ın evlat edinilip edinilmediğini bildiğinden emin değilim. Bu kadar tesadüfün olacağını sanmıyorum. Eğer buysa çok mutlu oluruz. Hiçbir bilgim yok. Belki biliyordur ama etrafındaki insanlara bunu söylemekten çekinmiştir. Size ve ekibinize bırakıyorum. Bu olayı çözerseniz siz çözersiniz. Evlat edinen aile de Erzurumlu. Erzurum Aşkaleli" diye konuştu.

Erbay'ın kardeşi Tuğba, "Eğer gerçekten oysa Erbay bize bir şans versin istiyoruz. Çok hatalar yapılmış ama ben çocuklarımın bir dayısı olsun istiyorum. Annemin acısı dinsin istiyorum. Annem çok emek ve çaba verdi ama imkanımız yoktu" dedi.

Erbay'ın kardeşi Hakan, "Acaba hiç abimin omuzuna çarptım mı? Abimi dinlemek, onu anlamak istiyorum. Kendi kararı ama gerçekten 35 yıl olmuş. Annem ve tüm kardeşlerim acı çektik. Onu görmek istiyorum" ifadelerini kullandı.

Erbay olduğu düşünülen kişiye ulaşıldı: Evlatlık olduğumdan şüpheleniyorum

Müge'nin muhabiri Naim, "Erbay olduğunu düşündüğümüz kişiye ulaştık. Kendisi dünden beri bizi izliyormuş. Yusuf Bey, 'Evlatlık olduğumdan hep şüpheleniyordum. Ben doğum evraklarımı araştırdım ve bulamadım. Bahsettikleri gibi adım değiştiğimden beri bu olayı araştırıyorum. Hep şüphelendim. Benim adımı mahkeme kararıyla değiştirmişler. Aileme sorduğumda 'Erbay isminin sakıncalı olacağını düşünüyordum' dediler. Evlatlık olmadığımı söylediler ama ben hep şüphelendim. Elimden gelen her şeyin çözülmesi için yaparım' dedi. Büyüten babası rahmetli olmuş. Annesi hayatta. Annesi 'Evlatlık değilsin, bizim çocuğumuzsun' demeye devam ediyormuş. Beni de büyüten bir anne var. Bana da biraz zaman verdin. Şoku atlatayım. DNA testi vermeye hazırım" açıklamasında bulundu.

Stüdyoda sevinç gözyaşları hakim oldu.

Müge Anlı, ekrana fotoğrafını yansıttı. Aile büyük bir heyecanla, "Büyük oğlumuz Metin'e çok benziyor" açıklamasında bulundu.

Mehmet, "Oğluma bir tane traktör, 4. katta bir daire vereceğim. Çiftliğim onun olsun" dedi.

Oğluna seslenen Hassi, "Hep seninle yaşadım. Buraya gel seni bir kez olsun geleyim. İstemezsen yine gidersin. Oğlum olmasan da gel seni bir kez olsun göreyim" dedi. 

Erbay Güneş-1

Ali Yanıç'a ne oldu? Senet kavgası cinayetle mi bitti?

Gaziantep'ten şüpheli kayıp... 27 yaşındaki Ali Yanıç 15 Ağustos Perşembe günü Gaziantep Şehitkamil'deki evinden arkadaşının evine kalmaya gideceğini söyleyerek ayrıldı. Bir daha da kendisinden haber alınamadı. 4 aydır ulaşamadığı oğlunun hayatından endişelenen anne Selvi Yanıç, Müge Anlı'dan yardım istedi.

Cinayete kurban gittiği düşünülen Ali Yanıç'ı en son gördüğü düşünülen Bekir Bal olay gecesi ne olduğunu Müge Anlı'ya anlattı. Bekir Bal, Ali Yanıç'ın Cin Ali lakaplı Ali Bal'a 2 bin lira para verdiğini, evden şampuanını aldığını, duş almak için hana gittiğini, ondan sonra da bir daha onu görmediğini söyledi. Bekir Bal, tünel görünümlü küçük bir köprüye giderek "burada lastik yanıkları yoktu. Ali Yanıç kaybolduktan sonra buralarda yanıklar oldu" iddiasında bulundu.

Kaynak: Haber Merkezi