Avusturya Müslümanlar için Dokümantasyon ve Danışmanlık Merkezi tarafından hazırlanan "2022 Müslüman Karşıtı Irkçılık Raporu" kamuoyuyla paylaşıldı.

Raporda, 2021 yılında Müslümanları hedef alan 1061 saldırının yaşandığı hatırlatılarak, 2022 yılında ise bu sayının 1324’e yükseldiği bilgisi verildi.

Dijital platformlar başta olmak üzere, siyaset, iş ve kamu gibi birçok alanda Müslümanlara yönelik ırkçı saldırıların çeşitli başlıklar altında ele alındığı raporda, kayıt altına alınan olayların yüzde 81,6’sının çevirim içi platformlarda meydana geldiği duyuruldu.

Müslümanlara yönelik nefret söylemi dijital platformlarda zirvede

Rapora göre, dijital platformlarda yaşanan saldırıların yüzde 92’si İslam ve Müslümanlara yönelik nefret söylemi, yüzde 5’i ise kışkırtma oldu.

Müslüman karşıtı ırkçılığa maruz kalanların yüzde 40,2’sini kadınların, yüzde 15,2’sini erkeklerin oluşturduğu kaydedilen rapora göre, mağdurların yüzde 44,7’si ise cinsiyet belirtmedi.

Müslümanlar halka açık yerlerde hedef alınıyor

Yaklaşık 700 bin Müslüman'ın yaşadığı ülkede dijital platformların dışında yüzde 38,9 ile en çok saldırı park, meydan ve sokak gibi halka açık yerlerde meydana geldi.

Saldırıların yüzde 16’sının eğitim kurumlarında, yüzde 11’nin hizmet sektöründe, yüzde 8,2’sinin ise karakol gibi emniyet birimlerinde yaşandığına işaret edilen raporda, medya, siyaset ve toplu taşıma gibi birçok alanda da Müslümanların hedef alındığına dikkat çekildi.

Raporda, 112 olayla en çok Müslüman karşıtı ırkçı eylemin başkent Viyana’da yaşandığı belirtilerek, kayıt altına alınan verilerin saldırıların belirli bir kısmını yansıttığı vurgulandı.

"Toplumda Müslüman karşıtı ayrılıkçı davranışlar sıradanlaşıyor"

Avusturya Müslümanlar için Dokümantasyon ve Danışmanlık Merkezi yetkilisi Ümmü Selime Türe, yaptığı açıklamada, 8’inci raporlarını kamuoyuyla paylaştıklarını belirterek, Müslüman karşıtı ırkçılığın Avusturya’da sıradanlaşmaya başladığını, burada özellikle taraflı kuruluşların İslam ve Müslümanlara yönelik "sözde akademik çalışmalarının" belirleyici bir rol oynadığının altını çizdi.

Türe, "Toplumda Müslüman karşıtı ırkçılık o kadar çok normalleşti ki bunun varlığı siyasi alanda reddediliyor. Merkez olarak bizim istediğimiz hususlardan birisi de bu sorunun (varlığının) kabul edilmesi. Bu ne zaman sorun olarak kabul görürse, o zaman bu probleme karşı bir şeyler yapabiliriz. Siyasetçiler ve siyasi partilerin bunu kabul etmemesi, aslında (bir soruna) işaret ediyor. Burada yaşayan Müslümanların gündelik hayatta yaşadıkları tecrübelerin (saldırıların) yok sayılması anlamına geliyor." görüşünü paylaştı.

Başta Müslümanlara ait dernek ve teşkilatlar olmak üzere toplumun birçok kesimine çağrıda bulunan Türe, kurumlarının gönüllülük esasıyla faaliyetlerini sürdürdüğünü, çeşitli alanlarda desteğe ihtiyaç duyduklarını, saldırılara maruz kalmış ya da olumsuz tecrübeler yaşamış bireylerin kendileriyle irtibata geçmesini istedi.

Türe, çalışmaların daha ileri bir seviyeye taşınabilmesi, birçok alanda yaşanan sıkıntılara daha kapsamlı ışık tutabilmek için destek ve dayanışmanın kendileri için çok önemli olduğunu sözlerine ekledi.

Editör: Kübra Özgü