Olay, 16 Mart 2022'de saat 03.15 sıralarında Esenkent Mahallesi'nde meydana geldi. Sancaktepe İlhan Varan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli polis memuru, 28 yaşındaki Ece Kılıçaslan Acar'ın balkondan düşerek yaralı bir şekilde hastaneye getirildiğini ve hayatını kaybettiğini karakola bildirdi.

Olaydan sonra gözaltına alınan Ece Kılıçarslan Acar'ın eşi gözaltına alındıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Olaya ilişkin Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Şüpheli olarak ifadesi alınan Erol Acar, "Olay günü eşimle mutfakta oturduk, daha sonra ben salona geçtim. 5 dakika sonra tencere sesi duydum. Eşime seslendim ancak eşim cevap vermedi bunun üzerine mutfağa gittim ve eşimin düştüğünü gördüm. Olayla bir ilgim yok" dedi. 3 çocuk annesi Ece Kılıçaslan Acar'ın ailesi, "kızımız şiddet mağduruydu" ifadeleri üzerine savcılık soruşturmasını genişletti. Ece Acar'ın eşi Erol Acar'dan (34) 'silahla tehdit' ve 'yaralama' suçlarından iki ayrı şikayetinin olduğunu belirledi.

'Annem ve babam tartıştı'

Çiftin 9 yaşındaki kızının pedagog eşliğinde ifadesinde alındı. Çocuk İfadesinde, “Olay günü annem ve babam tartışmadı. Ben olay anında uyuyordum, babamın bağırma seslerine uyandım. Uyandığımda annemin balkondan düşmüş olduğunu gördüm" dediği kaydedildi. İdiianamede savcı, "Erol Acar'ın, eşini 3'üncü katında bulunan evlerinin balkonundan attığı yönünde yeterli şüphe oluştu" diyerek 'Eşi kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istedi. İddianamenin kabul edilmesiyle 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk duruşma görüldü. Duruşmaya sanık eş Erol Acar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) sistemi ile katıldı. Salonda taraf avukatları hazır bulundu.

'Eşimin vefatıyla bir ilgim yok'

Sanık Erol Acar savunmasında, “Eşimin vefatı ile ilgili hiçbir alakam yoktur. Vefat ettiği gün ben salondaydım. Eşim tencere sesi duyduğum için eşime seslendim. Hanım bebeğim Ece, ne oldu tencereyi mi düşürdün dedim ses gelmedi. Ondan sonra mutfağa baktığımda yoktu. Balkona çıkıp baktığımda yerde kendisini gördüm. Panikle aşağı inerek komşuların kapılarına vurarak yardım istedim. Bağırdım, aşağı indiğimde eşim yerde yatıyordu. Sol tarafında tabi sol tarafında kafası kırılmıştı, yarılmıştı. Kan akıyordu. Orada öyle bir bağırıyordum ki imdat diye haykırışım göğe kadar çıkmıştı yani, bütün komşularım toplandılar başıma, yardım edin dedim, kaldıralım, hastaneye kaldıralım dedim. Oradan bir tanesi dedi ki, aman felç olur, aman bir şey olur diye. Sonra ambulansı aradık. Herkese bağırıyordum ambulansı arayın, lütfen ambulansı arayın diye. 20-25 dakika geç kaldı ambulans. Ambulans geldi, hastaneye götürdük. Ben peşinden koştum. Arabayla birlikte ambulansın arkasına eşlik ederek ambulanstan sedyeden hani kapıyı ben açtım. Ben indirdim. En son, hastanede ölüm haberini aldık. Bu efendim olay" dedi.

'Kızım kadın cinayetine kurban gitmesin diyerek başvurular yaptım'

Anne Cemile Ayfer Gürsel ifadesinde ise, "Kızım ölmeden önce defalarca şikayetçi oldu. Benim kızımı kurtarın, benim kızım da kadın cinayetine kurban gitmesin diyerek ben CİMER'den Aile Bakanlığına, İçişleri Bakanlığına, Adalet Bakanlığına başvurular yaptım. Şiddeti hep sakladı kızım. Sorduğumda 'Anne yok kafama bardak düştü, çarptım. Kızımın kafasını bardakla yarmış. Dikiş attırmak için de sünnetçiye götürmüş. Ses kayıtları var. Torunum beni arayıp, 'o gün babam annemi dövdü' dedi. Ortalık birbirine girmişti. Yatakların altı, gardıroptaki kıyafetler her şey ortadaydı. Torunum 'Babam annemi dövdü. Yatak odasına kilitledi. Babam mutfağa annemi götürdü, ondan sonra bağırarak çıktı. Düştü, düştü, düştü diye seslendi' dedi.

BUDO seferlerine hava muhalefeti engeli BUDO seferlerine hava muhalefeti engeli

Kayyum atanma talebi

Mahkeme, bir sonraki celse davada çiftin 9 yaşındaki çocuğu B.A.'nın tanık olarak dinlenmesine karar verdi. Tanığın 15 yaşından küçük olması ve kanuni temsilcisi olan sanıkla aralarındaki menfaat çatışmasının oluşma ihtimaline, küçük çocuğa kanuni temsilcisi adına beyanlarda bulunabilecek temsil kayyımı gerektiğini belirtti. Çocuğa temsil kayyımı atanması için sulh hukuk mahkemesine yazı yazılmasına karar verildi. Duruşma 15 Nisan saat 10.00'a ertelendi.

Kaynak: DHA