'10 Manşette Bugün' | 5 Ekim 2024 '10 Manşette Bugün' | 5 Ekim 2024

Olay, 1 Şubat'ta saat 03.30 sıralarında, Gaziemir ilçesinde meydana geldi. Maskeli ve kapüşonlu Delil Aysal, evli ve 2 çocuk babası Oğuz Erge'nin taksiye bindi. Bir süre taksiyi çeşitli adreslere dolaştıran Aysal, ineceğini söyleyip cebinden para alır gibi yaparak, yanındaki tabancayı çıkardı. Aysal, tabancayla ateş edip taksici Erge'yi yaraladı. Ayrıca taksiyi ve şoförün cebini karıştıran Aysal, Erge'nin kulaklığı ve cep telefonunu gasbedip kaçtı. Silah sesi duyanların ihbarıyla, olay yerine gelen sağlık ekipleri, Erge'yi ambulansla İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırdı. Tedaviye alınan Oğuz Erge, kurtarılamadı. Olayla ilgili soruşturma başlatılan polis, taksinin araç kamerasıyla bölgedeki yaklaşık 70 güvenlik kamerasından görüntülendi. İzlenen toplam 110 saatlik görüntüden şüphelinin Delil Aysal'ın tespit edildiği, ertesi gün saklandığı evde yakalandı. Gözaltına alınan Aysal, polisteki işlemin ardından adliyeye sevk edildi ve mahkeme tarafından tutuklandı.

Araç kamerası kaydetti

Olay anını anbean kaydeden aracı kamerasının görüntüsünde, cebinden para çıkardığı gibi yapan Delil Aysal'ın tabancayla ateş edip vurduğu taksi şoförü Erge'nin, yan koltuğa devrilip hareketsiz kalması yer aldı. Aysal'ın tabancayla yaraladığı Erge'ye tokat atıp, üzerinde ve takside bir olay aradıktan sonra kaçtığı görüldü. Hazırlanan iddianamede ise Aysal için, 'Nitelikli kasten öldürme', 'Nitelikli yağma' ve 'Ruhsatsız silah taşıma' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. 16 Şubat'ta Delil Aysal'ın yargılanmaya başlandı. İlk duruşmada taksideki araç kamera görüntülerini kabul eden Aysal, ancak sesle oynandığını öne sürerek, "Çünkü, taksiciye 'Kimseye güvenme' demedim. Psikolojik sorunlarım var. Bu nedenle hastanede de yattım. Olay geceleri büyüyor hap ve alkol kullanılmış. Silahta 5 kurşun vardı. 3 'ünü taksi şoföründe, 2'sini de dünyadaki ateşler yaparak. Pişman oldum" dedi. 2'nci duruşma sırasında; Aysal'ın Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nden cezai ehliyetinin tam olduğu taraftaki karar da mahkemeye ulaştı.

Son sözü 'bilmiyorum' olmuş

8 Mart'ta açılan davanın 2'nci duruşması görüldü. Mahkeme başkanı, Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nden sanık Delil Aysal'ın cezai çalışmalarının tam olarak devam etme raporlarının kendilerine uzanacağını belirtti. İlk olarak dinlenen tanık Ö.K., olay gecesi birkaç kez silah sesini duyduğunu belirterek, "Taksicinin önce bıçaklandığını sandım, sonra silahla vurulduğunu gördüm. Biz vatandaşlık görevimizi yaptık. Hava çok soğuktu. Halen aynı olay yaşıyor. Yaralıyı kaldırdığımızda 'Sana ne oldu' diye sorduk. Şoför koltuğuna oturdu. 'Bir şey mi oldu' deyince, son sözü 'Bilmiyorum' oldu" diye konuştu. Tanık MYK de gece silah sesi duyduğunu belirterek, dışarı çıkınca taksiciyi yerde kullanıldığını ve polisi aradığını belirtti.

Cezasında indirim yapılmadı

Daha sonra duruşma savcısı Bekir Şahiner, esas olayın mütalaasını açıklayıp, sanığa, iddianamede istenen suçlardan indirim yapılmadan en ağır cezanın şartını talep etti. Son sözü verilen tutukluluk sanık Aysal ise mütalaaya ilişkin olarak bir şeylerin olmadığını ifade etti. Verilen kısa aranın ardından mahkeme başkanı, raporu açıklayıp, sanık Delil Aysal'ı 'Gece cinayeti' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 'Nitelikli yağma' suçundan 14 yıl 10 ay ve 'Ruhsatsız silah taşıma' suçundan da 2 yıl 10 ay olmak üzere toplam 17 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme başkanı, Aysal'a verilen cezalarda indirim yapmadıklarını aktardı. Davayla ilgili 16 sayfalık gerekçeli karar açıklandı. Olayda kullanılan silahın sanığın evindeki banyoda tavan arasında, Delil Aysal'ın taksisinden alınan boş kovanların da mutfakta çöp kovasında bulunduğu aktarıldı. Mahkeme heyeti kararında sanığın başlangıçtan itibaren maskeyle gizlenmesi, başının kapüşon ile sökülebilmesi üzerinde taşıdığı ruhsatsız tabancanın şarjörüne 3 mermi girişi ve maktulün sırt bölümünün gelecek şekilde yağma suçunun işlenmesini kolaylaştırmak için 'öldürmek' kastıyla ateşlenmesini vurguladı. Sanığın eyleminin tek amacının 'yağma' suç işlemek ortaya çıkmakta olup, "Bu olaydan sonra ortaya çıkan görüntü ve ses kayıtlarının sanığın olay yerinden itibaren 'yağma' suçunu işlemek amacıyla hareket ettiğinin kabulünü gerçekleştirilir. Sanığın ayrıca suçtan kurtulmaya yönelik itibarına alınmamıştır. Değil, mutlak gerçekliğe uygunlukla birlikte maddi gerçekliğin bilinerek, başkaca araştırma yapılmasının davanın esasına etkileneceği gibi usul ekonomisine de uygun düşmeyeceği anlaşılmış ve başkaca araştırma yapılmamıştır. Sanıkta işlem sonrasında herhangi bir gecikme görülmemesi nedeniyle indirim uygulanmadığı da gerekçeli kararda yer aldı.

Kaynak: DHA