Türkiye Dopingle Mücadele Komisyonu (TDMK) Genel Direktörü Prof. Dr. Rüştü Güner, saç boyatarak doping kontrolünden kaçılabildiği söylentisi hakkında "Doping kontrol örneği olarak yalnızca idrar ve kan alıyoruz. O yüzden saçın sarıya boyanması, kırmızıya boyanması, mora boyanması doping kontrollerini etkilemez." dedi.
Güner, takım sporları ve bireysel sporlardaki doping kontrol süreçleri ile doping kontrol örneği toplamada izlenen yönteme ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Bireysel sporlar ile takım sporları arasında farklı performans faktörlerinin etkili olduğunu paylaşan Güner, "Örneğin bisiklet sporu dayanıklılık, atletizmdeki atmalar güç, uzun mesafe koşu ve uzun mesafe yüzme daha çok dayanıklılık, kısa mesafe yüzme ise güç gerektirir. Fakat takım sporlarında sadece dayanıklılık ve kuvvet değil birçok performans faktörü var. Teknik beceri, taktik, koordinasyon, bir miktar karar verme yetisi gerekiyor. Bireysel sporlarda dayanıklılığı ve kuvveti geliştirmek için kötüye kullanılan bazı maddeler var. Bunlar takım sporlarında kullanıldığında bazen diğer performans özelliklerini bozabiliyor. O yüzden yasaklı maddelerin bireysel sporlarda bir önemli performans faktörünü geliştirmek için kullanılması çok daha yaygın." ifadelerini kullandı.
Güner, "Takım sporlarında doping radarına takılan oyuncu sayısı, bireysel branşlardakilerden daha mı az?" sorusuna "Dünyada ve ülkemizde hemen hemen tüm takım sporlarında da doping kontrolü yapılıyor tabii ki. Biz aslında her bir spor dalı için risk değerlendirmesi yapıyoruz. Hem ülkemizde spor dallarındaki dopinge eğilim hem de dünyadaki doping eğilimine bakıyoruz. (Dünyada son açıklanan rapora göre) Mesela halterde 2022 yılında alınan 100 örnekten 1,8'inde yasaklı madde çıkarken, futbolda 1000 örnekten 3'ünde ya da 4'ünde çıkıyor. Bu hiç kullanılmıyor anlamında da değil. Takım sporlarından Amerikan futboluna baktığımızda 100 örnekten 2,9'unda yasaklı madde çıkıyor. Yani sporların özelliklerine göre bu maddelerden elde edilecek avantaj farklı olabiliyor. Her spor dalı için doping kontrolü yapıyoruz. Almamız gereken örnek sayısını spor dallarına dağıtıyoruz. Daha fazla sporcuyu mercek altına alabilmek için risk değerlendirme yöntemi kullanıyoruz. Sporcu ne kadar sahada kalıyor, sporcunun önceki doping kontrol örneklerindeki sonuçları nelerdir, sporcunun performans düzeyi nedir, takımdaki yeri neresidir gibi her spor dalına özgü risk değerlendirme kriterlerimiz var. Bunları değerlendirdikten sonra çoğunlukla hedefe yönelik doping kontrolleri planlıyoruz. Dünya Dopingle Mücadele Ajansının (WADA) bir algoritması var. Eskiden doping kontrollerinde kura çekilerek sporcu seçilirdi ama şimdi hedefe yönelik doping kontrolleri öncelikli olarak yapılıyor." yanıtını verdi.
"Müsabaka dışı kontrole ağırlık veriyoruz"
Öngörülemez olmanın öneminden dolayı doping kontrollerinin daha çok müsabaka dışı dönemde yapılmaya çalışıldığına değinen Güner, "Müsabaka dışı bizim için çok daha önemli. Çünkü sporcuların çoğu müsabakada doping kontrolü olabileceğini düşünerek müsabakaya yakın bir dönemde kullandıkları yasaklı maddeleri kesiyor, azaltıyor, vücuttan temizlenmesini sağlıyor. Bunu önlemek amacıyla daha çok müsabaka dışı dönemde sporcuların kamp, antrenman yaptıkları yerlere gidip doping kontrol örneklerini alıyoruz. Takım sporlarında da böyle. Müsabaka içinden daha çok müsabaka dışı doping kontrollerine odaklanmak dopingle mücadele açısından çok daha önemli. O nedenle müsabaka dışı çok sayıda kişiden hem idrar hem de kan örneği almak, bize çok daha değerli bilgiler verebiliyor." diye konuştu.
Güner, doping örneği toplamada izledikleri yolu şöyle anlattı:
"Bir sporcunun önceki doping kontrol örneğinde biyolojik farklılık saptarsanız onu önceliklendirirsiniz, daha sık örnek alırsınız. Biyolojik pasaport değerlendirmesi çok değerlidir. Bir sporcunun belirgin bir performans artışı normalin üzerindeyse yasaklı madde göstergesi olabilir diye doping kontrolüne gideriz. Müsabaka dışı doping kontrolü yapacağımız grupları belirleriz. Kayıtlı doping kontrol havuzundaki sporcular, her gün için bir saatlik dilimde bize nerede olacaklarını bildirmek zorundadır. O bir saatlik dilimde sporcunun doping kontrolünü yapmaya çalışırız. Bazen o saat diliminin dışında da doping kontrolü yapabiliriz. Bulunabilirlik bildirimi diyoruz buna. Eğer sporcuyu orada bulamazsak onun bir kusuru olur. Sporcu 12 ay içinde üst üste 3 kusurda bulunursa bu bir bulunabilirlik ihlalidir ve 2 sene ceza alabilir. Bireysel spordaki doping kontrol örneği alma, sporun doğasına göre değişir. Örneğin atletizm, yüzme, halterden daha fazla örnek alınır ama bir bilardocudan, dartçıdan bu kadar alınmayabilir. Risk değerlendirmesine göre halter, güreş, atletizm, yüzme, boks gibi sporlar, dopingle mücadelede biraz daha yoğunlaşmamız gereken spor dalları içindedir. Hem eğitim hem de doping kontrolü konusunda."
"Saçın boyanması doping kontrollerini etkilemez"
Yasaklı madde kullanmanın performans artışı için tek başına yeterli olmadığını vurgulayan Güner, "Sütçü beygirine istediğiniz kadar doping maddesi verin yarış atı yapamazsınız. Her spor dalında antrenman çok önemli, yani motoru geliştirmek. Siz 1200 cc hacmindeki bir arabaya istediğiniz kadar uçak yakıtı koyun yarış arabası yapamazsınız. Motoru geliştirmek için de sporcuların yapması gereken antrenman. Bir yüzücü, bisikletçi, futbolcu, basketbolcu, voleybolcunun dayanıklılık antrenmanı yapması gerekir. Kaslarındaki bazı enzimleri geliştirmesi gerekir. Böylece aldığı karbonhidrat ya da yağı daha fazla enerjiye dönüştürebilir. Kas kuvvetini dayanıklılığı 2-3 ilaçla geliştiremez. Mutlaka antrenman yapması gerekir." dedi.
Güner, sosyal medyada yer alan saç boyatarak doping kontrolünden kaçılabildiği iddiası hakkında ise "Yapay zekaya soracak olursanız böyle yanıtlar alabilirsiniz. Çünkü yapay zeka, tüm interneti tarıyor size bir yanıt veriyor. Sanıyorum ondan dolayı bu kadar yaygın tartışıldı bu konu. Doping kontrol örneği olarak yalnızca idrar ve kan alıyoruz. Saç örneği almıyoruz. İdrar örneği bize o kadar güzel sonuçlar veriyor ki. Çünkü laboratuvarlarımız çok çok hassas. Bazı maddeler kesildikten 3-4 ay sonra bile idrarda çıkabiliyor. Analiz hassasiyetleri böyleyken saçı doping kontrol malzemesi olarak kullanmayız. O yüzden saçın sarıya boyanması, kırmızıya boyanması, mora boyanması doping kontrollerini etkilemez." yorumunu yaptı.