Ozon tedavisi, özellikle kronik rahatsızlıkları olan hastalar tarafından tercih edilen alternatif tedavi yöntemlerinden biridir. Bu tedavi sırasında ozon gazının dikkatli bir şekilde vücuda uygulanması gerekmektedir. Bu aşamada bazı önemli hususlara özellikle dikkat edilmesi önem kazanmaktadır.
Ozon tedavisi yaptırmadan önce hastanın mevcut sağlık durumu ve tıbbi bilgileri detaylı bir şekilde analiz edilmeli, bu tedavinin potansiyel yan etkilerine ve komplikasyonlarına karşı dikkatle incelenmelidir. Bununla birlikte tedavinin herhangi bir aleji, akciğer hastalığı veya kalp rahatsızlığı gibi özel durumları tetiklememesi için de kontroller yapılmalıdır. Hastanın geçmişte yaşadığı herhangi bir sağlık sorunu varsa, bu tedaviye uygun olup olmadığı konusunda kesin bir karar verilmelidir.
Öte yandan, tedavinin uygulanacağı klinik veya sağlık merkezinin sterilizasyon ve hijyen standartları, tedavi edilecek olan alanın temizliği gibi faktörler de büyük önem taşımaktadır. Bu gibi unsurlar, tedavinin başarısını etkileyebileceği gibi olası enfeksiyon risklerini de en düşük seviyeye indirmektedir.
Potansiyel Yan Etkiler ve Komplikasyonlar
Her tedavi yöntemi gibi, ozon tedavisi uygulanan hastalar da bazı potansiyel yan etkilerle karşı karşıya kalınabilmektedir. Örneğin, tedavi esnasında uygunsuz dozaj veya yanlış uygulama teknikleri sonucu vücutta aşırı oksidatif stres oluşturabilmektedir. Bu durum ise, da hücrelere zarar verebilmektedir.
Bazı bireylerde ozon tedavisi sonrası;
-
Hafif baş ağrıları,
-
Sersemlik hissi
-
Ciltte döküntü gibi geçici yan etkiler görülebilmektedir.
Nadir durumlarda, ozon gazının yanlışlıkla damar içine enjekte edilmesi ciddi komplikasyonlara neden olabilmektedir. Tedavi sırasında steril koşulların sağlanması ve uzman kontrolünde uygulanması gerekmektedir. Tedaviye başlarken, bu risklerin bilincinde olmak ve gerekli önlemleri almak oldukça önemlidir.
Tedavi uygulanacak olan kişinin öncelikle, ozon tedavisinin olası yan etkiler ve komplikasyonlar konusunda uzman bir doktordan detaylı bilgi alması gerekmektedir. Ozon tedavisi sırasında enjeksiyonla uygulama yöntemi tercih edildiğinde enfeksiyon riski, damar içine yanlışlıkla hava kaçırma riski gibi tıbbi prosedürlere özgü riskler mevcuttur. Ayrıca ozonun doğrudan kan dolaşımına verilmesi, bazı kişilerde baş dönmesi, bulantı gibi tepkilere yol açabilmektedir.
Ozon tedavisi uygulanamayacak durumlar da vardır. Örneğin, ozon tedavisine ciddi alerjisi olan hastalar, Favism hastalığı olan kişiler veya ozon tedavisinin zararları faydalarından daha ağır basacağı durumlarda tedavi önerilmemektedir. Dolayısıyla, bir kişinin ozon terapisine başlamadan önce kapsamlı bir sağlık değerlendirmesinden geçmesi ve tedaviye uygunluğunun doktor tarafından onaylanması gerekmektedir.
Ozon Tedavisi Uygulanamayacak Durumlar
Ozon tedavisi, birçok kronik ve akut rahatsızlıkta bağışıklık sistemini güçlendirmek ve iyileşme süreçlerini hızlandırmak için kullanılan alternatif bir tedavi yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Fakat her tedavi yönteminde olduğu gibi, ozon terapisi de belirli durumlar altında tavsiye edilmez veya uygulanamaz. Özellikle hipertiroidi gibi hormon düzeylerinin dengesizliği gösteren hastalıklarda, ozonun vücuttaki etki mekanizmaları, hastalığın seyrini olumsuz yönde etkileyebilir ve dolayısıyla doktorlar tarafından önerilmemektedir.
Ayrıca favizm hastalığı olan bireylerde, ozonun vücuttaki oksidatif stresi arttırma potansiyeli, kırmızı kan hücrelerinin hasar görmesine neden olabilmektedir. Bu durum ise ciddi sağlık komplikasyonlarına yol açmaktadır. Favizm hastalarında görülen G6PD enzim eksikliği, bu enzim eksikliğe sahip hastalarda ozon tedavisinin uygulanamayacağını işaret etmektedir. Öte yandan, hamilelik dönemindeki kadınlar da ozon tedavisinden uzak durmak zorundadır.
Ozon kullanımı sırasında yaşanabilecek ve akciğer irritasyonuna yol açabilecek bir başka durum ise düşük kan basıncı veya tedavi esnasında bu duruma yol açacak başka komplikasyonların varlığıdır. Düşük kan basıncı olan hastalarda yapılan ozon tedavisi, dolaşım problemlerini tetikleyerek olumsuz sağlık sonuçlarına sebebiyet verebilmektedir. Bu nedenlerle, herhangi bir tedavi metodunda olduğu gibi, ozon tedavisine başlamadan önce mutlaka deneyimli bir sağlık profesyoneli ile danışılmalıdır.
Pek çok kişi, ozon terapisinin ağrı yönetimi, iltihabi hastalıklar ve diyabet gibi kronik hastalıkların tedavilerinde olumlu etkiler yaratabileceğini düşünmektedir. Ozon, antimikrobiyal özelliklere sahip olduğundan, bakteri, virüs ve mantar enfeksiyonlarının tedavisinde de yardımcı olmaktadır. Ayrıca kanser tedavisi sırasında kullanılan bu yöntem, hastanın genel iyilik halini ve yaşam kalitesini artırma potansiyeline de sahiptir.
Ozon terapisi riskleri, prosedür öncesinde mutlaka ele alınmalıdır. Yüksek dozlarda ozonun toksik etkilere yol açabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle tedavinin, uzman bir hekim gözetiminde yapılması gerektiği unutulmamalıdır.
