CHP Genel Başkanı Özgür Özel Beykoz Belediyesi’ni ziyaret etti. Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler'in tutuklanmasına tepki gösteren Özel, "Bir ülkede güven olması için, huzur olması için olmazsa olmaz şart hukuk devletidir. Bir ülkede ülkeyi seçilmişler yönetiyorlar işler yolunda gider, atanmışlar yönetiyorsa o ülkede işler yoluna gitmez. Demokrasi trenine bindik işimize gelirse ineriz diyenlerin trenden indiğini görüyoruz. Keşke Erdoğan'ın zararı bir tek kendisine olsa ama maalesef bütün ülkeye oluyor” ifadelerini kullandı.

Özel, şunları söyledi;

“Demokrasi tünelinden indiler”

“Bir ülkede güven olması için, huzur olması için, bir ülkede ekonominin iyiye gitmesi için, olmazsa olmaz şart, hukuk devletidir. Güçlü kurumlar, herkese eşit uygulanan kurallardır. Bir ülkede ülkeyi seçilmişler yönetiyorsa o ülkede işler yolunda gider. Atanmışlar yönetiyorsa, seçimler formalite ise, sonuçlarına uyulmuyorsa, o ülkeye ne yabancı sermaye gider, ne yabancı yatırımcı gider, ne o ülkede işler yoluna girer. İşler maalesef bugün kendileri gelirken ‘Demokrasi trenine bindik gidiyoruz. İşimize geldiği yerde ineriz’ diyenlerin, demokrasi treninden indiklerini görüyoruz. Oy kendilerine verilince ‘Baş tacı’ diyenlerin, verilmediğinde ‘Bu seçimler mundar oldu’ dediğini, seçimleri yenilettiklerini biliyoruz. Milli irade kendilerine oy verildiğinde kutsal, ama başka partilere verildiğinde onu sakatlamak için elinden gelen her şeyi yapanları görüyoruz. İbretle izliyoruz. Bugün Sayın Erdoğan, kendi söylediği sözün yankısıyla uyku uyuyamamaktadır. Kendi sesi onun kendisini çıldırtmaktadır. Lafın özü şudur. İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder. İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır. Böyle olunca ‘İstanbul’u kaybettim, Türkiye’yi kaybedeceğim’ korkusu. ‘İstanbul’u kazandı, Türkiye’yi de kazanacak’ kaygısı Erdoğan’ı bu bulunduğu duruma sürükledi. Keşke Erdoğan bu durumdan dolayı yaşadıkları, yaptıkları, ettikleri, kendi yanına kâr değil ama zararı bir tek kendisine olsa. Ama maalesef bütün bir ülkeye oluyor. Ülkenin siyasetinde kara lekeler bırakıyor. Ülkenin adalet sisteminde utanç sayfaları yazıyor. Ülkenin ekonomisi de onun bu tutumu yüzünden her geçen gün kötüye gidiyor. Düzelme ümidini, buna ilişkin fırsatları da Türkiye bu hukuk tanımaz sisteme kimse güvenmediği için kaçırıyor, kaybediyor.”

“İktidarın tükenmişliğinin çaresi yargı kumpasları olamaz”

“Bugün Erdoğan İstanbul’da. Özel seçtiği ilçelerde. ‘Efendim Esenyurt’u seçeyim. Oradan muhalefet nasılsa bir ve birlikte olamaz. Beşiktaş’a saldırayım, CHP birlikte savunamaz. Beykoz’u hedef alayım. Onları birbirine düşüreyim, parçalayayım’ diye düşünüp, özel seçilmiş hedeflerle yargı eliyle seçilmiş belediyelerimize belediye başkanlarımıza operasyon çekilmektedir. Bugün Alaattin Başkan’a yapılan dün Rıza Akpolat’a yapılan, Ahmet Özer’e yapılan şahıslarına yapılan işler değildir. Kurumsal hedef, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi, kişisel hedef de belediye başkanları değil Beykoz’daki her bir kimsenin kendi iradesidir. Beykozlular seçimde mahalleri ile geçmişte köy dediğimiz kırsal mahalleleri ile içinde pek çok rengi ve yapıyı barındıran, birbiri ile barış içinde geçinen insanlar akli selimle, hür iradeleriyle, vicdanlarıyla, her iki kişiden birisi Alaattin Köseler’e oy vermiş. Belediye meclis üyelerimize oy vermiş. Hem Alaattin Köseler’i belediye başkanı yapmış. Hem de birbirinden kıymetli 18 arkadaşımıza, belediyemize, Beykoz’umuza, bu güzel dünyanın en güzel şehrinin en güzel ilçelerinden bir tanesine hizmet etme vazifesi vermiştir. Şimdi buna direnenlerin, buna meydan okuyanların Beykozlulara ‘Sen bilmezsin, ben bilirim’ diyenlerin. Beşiktaş’a, Esenyurt’a had bildirenlerin karşısında, işte sizin gibi iradesine sahip çıkan ve gelecekte de Cumhuriyet Halk Partisi’ne ‘Sana verdiğim emanete sahip çıkıyorsun, oylara sahip çıkıyorsun. Bundan sonra da bu memlekete, bu memleketin yarınlarına sen sahip çıkacaksın’ diyen sizler, bizim tek gücümüz ve tek güvencemizsiniz. Öte yandan onların koca koca adliye sarayları, oralara özel olarak görevlendirdikleri kişiler, yargı aparatları var. Onlar eliyle hazımsızlıklarını, siyasi başarısızlıklarını yargı operasyonları ile örtmeye ve ellerindeki kara lekeyi Cumhuriyet Halk Partisi’ne sürmeye kalkmaktadırlar. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin belediyeciliğinin yüzlerce, binlerce dosyası tarafımızdan derlenmişken İçişleri Bakanlığı tarafından gelinip el koyulup, hiçbir işlem yapılmazken savcılara verdiğimiz dosyalarda hiç adım atılmazken önceki bir AK Partili belediye başkanına, hepimizin, hepinizin bildiği kanıtlarıyla ortaya konulan dünya kadar yolsuzluk dosyasından bir soru sorulmazken belediye başkanlarımıza kendi belediyelerinde aynılarının misliyle olduğu gündelik meselelerin üzerinden hesap sormaya, onları itibarsızlaştırmaya, kendi siyasetlerindeki kir kaldıran, o kara gri siyasetleri kir göstermeyen artık siyasetlerinden Cumhuriyet Halk Partisi gibi temiz, bembeyaz bir sayfaya yargı eliyle ellerini uzatıp, bizi lekelemeye çalışıyorlar. Bu insanlar Beykozlular, İstanbullular, 86 milyon biliyor ki bu iktidarın tükenmişliğinin çaresi yargı kumpasları olamaz. Onlara teslim olmayacağız.”

Cevdet Yılmaz: Kültürel ırkçılık olan İslam düşmanlığını lanetliyoruz Cevdet Yılmaz: Kültürel ırkçılık olan İslam düşmanlığını lanetliyoruz

Muhabir: Oğulcan Balcı