Milyonlarca çalışanı yakından ilgilendiren “İş Yerlerinde Psikolojik Tacizin (Mobbing) Önlenmesi Genelgesi” dün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Genelgede, “Çalışanların motivasyonunun artırılması, hizmetlerin etkin bir şekilde yürütülmesi, sağlıklı, güvenli ve barışçıl bir çalışma ortamının oluşturulması, kapsayıcı ve sürdürülebilir istihdamın sağlanması ile toplumsal refahın artırılması amacıyla; çalışanların iş yerlerinde kasıtlı ve sistematik olarak belirli bir süre aşağılanması, küçümsenmesi, dışlanması, kişiliğinin ve saygınlığının zedelenmesi, kötü muameleye tabi tutulması, yıldırılması ve benzeri şekillerde ortaya çıkan psikolojik tacizin önlenmesi elzemdir” ifadelerine yer verildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, çalışanların haklarını korumak ve iş yerlerinde daha huzurlu ve güvenli bir çalışma ortamı oluşturmak için kararlılıkla çalışmaya devam edeceklerini bildirdi. Mobbing ile Mücadele Derneği Başkanı İlhan İşman, söz konusu genelgenin “caydırıcı” olacağını ifade ederek “Mobbing davranışları net bir şekilde tanımlanmalı, örneklerle açıklanmalı ve sıfır tolerans ilkesi vurgulanmalı” dedi. Mobbinge karşı alınabilecek önlemleri sıralayan İşman, “Çalışanların mobbing durumlarını güvenle bildirebilecekleri, anonim kalabilecekleri bir şikayet mekanizması oluşturulmalıdır. Şikayetler titizlikle ve tarafsız bir şekilde incelenmeli, sonuçlar kısa sürede açıklanmalı ve gerekli disiplin işlemleri uygulanmalıdır. Şikayet sürecinde tarafların gizliliği korunmalı, iftiralardan kaçınılmalıdır” diye konuştu.
“Sıfır tolerans ilkesi vurgulanmalı”
Mobbing ile Mücadele Derneği Başkanı İlhan İşman, ELİPS HABER’e mobbingin önüne geçmek için alınabilecek önlemleri anlattı. İş yerlerinde mobbing önlenmesine yönelik genelgenin “caydırıcı” olacağını vurgulayan İşman, “Elbette caydırıcı olacaktır ama yeterince caydırıcı olup, olmayacağını önümüzdeki süreçte göreceğiz. Biz dernek olarak önerilerimizi dile getirdik. Düşüncelerimizi ilgili paydaş kamu kurum ve kuruluşları ile paylaşarak ortak akla katkı sunduk. Yaptığımız önerilerde mobbing davranışları net bir şekilde tanımlanmalı, örneklerle açıklanmalı ve sıfır tolerans ilkesinin vurgulanması gerektiğini belirttik. Çalışanların mobbing durumlarını güvenle bildirebilecekleri, anonim kalabilecekleri bir şikayet mekanizması oluşturulmalıdır. Şikayetler titizlikle ve tarafsız bir şekilde incelenmeli, sonuçlar kısa sürede açıklanmalı ve gerekli disiplin işlemleri uygulanmalıdır. Şikayet sürecinde tarafların gizliliği korunmalı, iftiralardan kaçınılmalıdır. Tüm çalışanlara mobbingin ne olduğu, etkileri ve önlenmesi konusunda düzenli eğitimler verilmelidir. Mobbing konusunda farkındalık yaratmak için çeşitli etkinlikler düzenlenmeli, broşürler hazırlanmalı ve iç iletişim kanalları kullanılmalıdır” ifadelerini kullandı.
Mobbing nasıl önlenir?
Mobbingin önlenmesi noktasında önerilerini sıralayan İşman, şunları söyledi:
“Politikayı oluştururken çalışan temsilcileri, STK ve diğer paydaşların görüşleri alınmalı, böylece sahiplenme duygusu yaratılmalıdır. Politika, tüm çalışanların anlayabileceği basit bir dilde yazılmalı, karmaşık yasal terimlerinden kaçınılmalıdır. Politikanın etkinliği düzenli olarak değerlendirilmeli ve gerekli güncellemeler yapılmalıdır. Yönetim, mobbing ile mücadele politikasına tam olarak sahip çıkmalı ve bu konuda örnek teşkil etmelidir.”
“Önlemler uygulanırsa ‘mobbing’ nedeniyle işten ayrılan çalışan sayısı azalır”
Politikanın içermesi gereken maddeleri açıklayan İşman, “Mobbingin tanımı ve örnekleri, şikayet süreci, soruşturma süreci, disiplin cezaları, gizlilik ilkeleri, eğitim programları, destek hizmetleri ve ihbar koruma ile ilgili düzenlemelerin yer alması gerektiği önerilmiştir” dedi. Mobbing ile Mücadele politikasının faydalarını açıklayan İşman, “Çalışanlar kendilerini güvende hisseder ve işlerine daha fazla odaklanırlar. Stres ve kaygı düzeyi düşen çalışanlar, daha verimli çalışırlar. Mobbing nedeniyle işten ayrılan çalışan sayısı azalır. Mobbing ile mücadele eden işletmeler, daha iyi bir işveren imajı oluşturur” diye konuştu.
Yönetici ve işverenlere düşen sorumluluklar
İşman, mobbingin önlenmesi noktasında işveren ve yöneticilere düşen sorumlulukları şöyle anlattı:
“Her şeyden önce işveren ve yöneticiler rekabetin hızla arttığı bu dünyada, verimliliği artırmak ve pazarda sürdürülebilir bir rekabet avantajı sağlamak adına, mobbingin olmadığı, pozitif işyeri ortamları geliştirmek zorundadır. Pozitif işyeri, çalışanların mutlu, motive ve üretken olduğu, işlerine bağlılık duydukları kurum ve şirket hedeflerine ulaşmak için birlikte çalıştıkları bir ortamdır. Böyle bir ortam, hem çalışanların hem de kurumun başarısı için kritik öneme sahiptir. Pozitif işyeri ortamları yaratmak için her şeyden önce açık ve dürüst bir iletişim gereklidir. Çalışanların fikirlerini özgürce ifade edebildiği, yöneticilerin ise geri bildirimleri açık ve net bir şekilde paylaştığı bir iletişim kültürü oluşturulması gereklidir. Tüm çalışanların farklılıklarına saygı gösterilmeli, eşit fırsatlar sunulmalı ve ayrımcılığa karşı sıfır tolerans politikası benimsenmelidir. Çalışanlar arasında işbirliği ve dayanışma teşvik edilmeli, ekip çalışmasına önem verilmelidir.
“Esnek çalışma saatleri ve uzaktan çalışma uygulamaları değerlendirilmeli”
Çalışanların kendilerini geliştirmeleri için gerekli eğitim ve fırsatlar sunulmalı, kariyer planlamaları desteklenmelidir. Çalışanların özel hayatlarını iş hayatlarıyla dengelemelerine olanak tanıyan esnek çalışma saatleri ve uzaktan çalışma gibi uygulamalar değerlendirilmelidir. Çalışanların başarıları takdir edilmeli, performansları düzenli olarak değerlendirilmeli ve başarılarına uygun ödüller verilmelidir. Çalışanlar arasında sosyal bağların güçlenmesi için düzenli olarak sosyal etkinlikler düzenlenmelidir. Çalışma ortamı temiz, düzenli ve ergonomik bir yapıda olmalı, yeni işe alınan çalışanların deneyimli çalışanlar tarafından desteklenmesi için mentörlük programları oluşturulmalıdır. Pozitif bir kurumsal kültür, şirketin değerlerini, vizyonunu ve misyonunu yansıtan, çalışanların davranışlarını şekillendiren ve kurumun başarısını sağlayan bir yapıdır. Bu kültür, şirketin liderlik tarzı, insan kaynakları politikaları ve çalışanların tutumları ile de yakından ilişkilidir. Pozitif bir kurumsal kültür, çalışan bağlılığını artırır, motivasyonu yükseltir ve şirketin hedeflerine ulaşılmasına katkıda bulunur. Bu ortamın oluşturulduğu kurumlarda mobbingin olması mümkün değildir.”