ABD'de açıklanan makroekonomik veriler güçlü sinyaller vermeye devam ederken, söz konusu veriler Fed yetkililerinin enflasyonun soğuduğuna dair daha fazla kanıt görmek istedikleri ve faiz indirimi konusunda aceleci davranılmaması gerektiğine yönelik sözle yönlendirmelerini destekledi.
Ülkede dün açıklanan verilere göre, öncü imalat sanayi, hizmet sektörü ve bileşik Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) beklentileri aşarak, ülkede ekonomik faaliyetin hızlandığına işaret etti.
ABD'de imalat sanayi PMI mayısta aylık 0,9 puan artarak 50,9'a, hizmet sektörü PMI 3,5 puan yükselerek PMI 54,8'e ve bileşik PMI 3,1 puan artarak 54,4 ile öngörülerin üzerine çıktı.
Ülkede ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, 18 Mayıs ile biten haftada 215 binle beklentilerin altında kalırken, yeni konut satışları da nisanda aylık bazda yüzde 4,7 azalışla 634 bine düşerek piyasa tahminlerinin altında gerçekleşti.
Analistler, ekonomik canlılığa ilişkin olumlu veri akışının Fed'in politika faizini daha uzun süre yüksek tutma ihtimalini artırdığını ifade ederek, işsizlik maaşı başvurularındaki düşüşün de ABD'de istihdam büyümesinin yavaşlasa da iş gücü piyasasının güçlü kalmaya devam ettiğini gösterdiğini dile getirdi.
Söz konusu gelişmelerin ardından para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in eylülde ilk faiz indirimine gitme ihtimali yüzde 48'e geriledi. Bankanın faiz indirimine başlama ihtimali kasımda yüzde 65 ve aralıkta yüzde 85 ihtimalle fiyatlanıyor.
Makroekonomik verilerin yanı sıra Fed yetkililerinin sözle yönlendirmeleri de yatırımcıların odağında bulunmaya devam ediyor.
Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, politika faizini değiştirmeden önce enflasyonun yüzde 2 hedefine gideceği yol konusunda biraz daha sabırlı ve emin olmaları gerekebileceğini belirterek, "ABD'de yüzde 2'lik enflasyona ulaşmanın diğer yerlere göre daha uzun sürmesi beni şaşırtmaz." değerlendirmesinde bulundu.
Bu gelişmelerle birlikte, ABD'nin 10 yıllık hazine tahvil faizi 5 baz puan artışla yüzde 4,48 seviyesine çıkarken, bugün yüzde 4,47 seviyesinde seyrediyor.
Yükseliş eğilimini üst üste beşinci işlem gününe taşıyan dolar endeksi, şu sıralarda önceki kapanışının hemen üzerinde 105,1 seviyesinde bulunuyor.
Dün, yüzde 2,1 değer kaybederek 2 bin 329 dolardan günü tamamlayan altının ons fiyatı, şu dakikalarda önceki kapanışına göre yüzde 0,2 artışla 2 bin 334 dolardan alıcı buluyor.
Brent petrolün varil fiyatı ise düşüş serisine beşinci işlem gününde de devam ederek 81,1 dolardan işlem görüyor.
New York borsasında dün Nasdaq endeksi yüzde 0,39, S&P 500 endeksi yüzde 0,74 ve Dow Jones endeksi yüzde 1,53 azalış kaydetti. ABD'de endeks vadeli kontratları yeni güne de negatif bir seyirle başladı.
Avrupa borsalarında dün karışık bir seyir izlenirken, bugün İngiltere'de perakende satışlar enflasyon endişelerinin azalmasına yardımcı oldu.
İngiltere'de perakende satışlar aylık bazda yüzde 2,3 ve yıllık yüzde 3 azalışla öngörülerin oldukça alında gerçekleşti.
Almanya'da 1. çeyrek Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH) çeyreklik bazda yüzde 0,2 artarken, yıllık bazda yüzde 0,2 geriledi.
Düşüş eğilimini üst üste beşinci işlem gününe taşıyan avro/dolar paritesi, bugün önceki kapanışının hemen altında 1,0810 seviyesinden işlem görüyor.
Dün, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,37 gerilerken, Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,06, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,13 ve İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 0,02 artış kaydetti. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar, yeni güne ise negatif bir seyirle başladı.
Asya pay piyasalarında satış ağırlıklı bir seyir hakim olurken, Fed'in gelecek dönem politikalarına yönelik belirsizliklerin söz konusu fiyatlamalarda etkili olduğu görülüyor.
Asya ülkelerinin para birimleri dünkü verilerin ardından dolar karşısında gerilemeye devam ederken, özellikle Japonya'nın durumu bölgede soru işaretlerini artıyor.
Bugün Japonya'da açıklanan verilere göre yıllık enflasyon yüzde 2,5'le beklentilerin üzerinde gerçekleşse de, enflasyonun yavaşlaması Japonya Merkez Bankası'nın (BoJ) politika alanını daralttı.
ABD ile Japonya arasındaki faiz farkı Japon yeni üzerindeki satış baskısının güçlü kalmasına neden olurken, Japonya'da enflasyonun istenilen seviyeye çıkmaması BoJ'u faiz artırımı konusunda sınırlıyor.
Bu durum, dolar/yen paritesinin yeniden 157 seviyesinin üzerine çıkmasına neden olurken, bölgede belirsizliklerin daha da güçlenmesine neden oluyor.
Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 1, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 1,1, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,2 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,2 azalış kaydetti.
Yurt içinde ise dün satış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü önceki kapanışa göre yüzde 0,98 azalışla 10.792,53 puandan tamamladı.
Dün, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizini yüzde 50'de sabit bırakırken, bankadan yapılan duyuruda "Nisan ayında aylık enflasyonun ana eğilimi sınırlı bir zayıflama kaydetmiştir. Yakın döneme ilişkin göstergeler, yurt içi talepte ilk çeyreğe kıyasla yavaşlamaya işaret etmiştir." ifadeleri kullanıldı.
TCMB'nin faiz kararının ardından açıkladığı duyuruda ise makro finansal istikrarın korunması, parasal aktarım mekanizmasının desteklenmesi ve likidite fazlasının sterilizasyonu amacıyla TL mevduat ve KKM hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranlarının artırıldığı belirtildi.
Dolar/TL, dün yatay bir seyir izleyerek günü önceki kapanışının hemen altına 32,1829'dan tamamlamasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 32,2200 seviyesinden işlem görüyor.
Analistler, bugün yurt içinde finansal hizmetler güven endeksi, yurt dışında ise ABD'de dayanıklı mal siparişleri ile Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi verilerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.600 ve 10.500 seviyelerinin destek, 10.800 ve 11.000 puanın direnç konumunda olduğunu kaydetti.