Hükümetin yeni ekonomi politikasının hedefinde enflasyonla mücadele var. Bu çerçevede iç talebi kısmak ve ekonomiyi soğutmak istikamet olarak görülüyor. Kredi kartları faiz oranlarının artışı, seçici kredi daralması, ücretlerin enflasyon karşısında erimesi insanların alternatif gelir kaynaklarına yönelmesine neden olmuşa benziyor. Borsaya giren yatırımcı sayısının yalnızca bir ayda 1 milyon civarında artması, art arda gelen şirket arzları borsanın yeni bir umut kapısı olarak görüldüğüne dönük bir işaret mi? Hükümetin yüksek enflasyonun nedenleri konusundaki çıkarımı doğru mu? Halka arz ne anlama geliyor? Şirketler neden halka arz furyasına dahil oluyor? Sorularını Artı Gerçek'ten Muğdam Sağlam'a değerlendiren Karatepe’ye göre, insanların borsaya hızla yönelmesinin sebebi, zorlaşan hayat koşulları karşısında para kazanma ihtiyacı, ancak temel itici faktör yoksulluk.

“Toplam kredi kaynaklı borç 10,4 trilyon lira, kredi kartlarının bunda payı yüzde 8,8”

Kredi kartları konusuna yeniden dönersek; 1 Eylül tarihi itibariyle BDDK verilerine baktığımızda bireysel kredi kartlarındaki toplam borç 922 milyar lira. Bunun toplam kredileri içindeki payına bakalım. Toplam kredi kaynaklı borç 10,4 trilyon lira, kredi kartlarının bunun içindeki payı yüzde 8,8. Bu veriyi dikkate alırsak şunu söylemek gerekiyor, aslında kredi kanalını kısmak istiyorsak bizim diğer kredileri de ciddi şekilde gözden geçirmemiz gerekiyor. Yüzde 8’lik 9’luk payı hedef almak genel tabloya uymuyor. Diğer kredilerin de doğrudan yatırıma gittiğini falan söyleyemeyiz, işte komik kredilerine bakıyorsunuz yani benim bildiğim örnekler de var. Kobi olduğu için çok düşük faizle kredi alıp gidip onunla gayrimenkul olan var, Araba alıp sonları yüksekten satan var.

Dolayısıyla kredi kartlarından kaynaklanan 922 milyar liralık borç var. Fakat bu borcun kırılımına baktığımızda BDDK şöyle veriyor; taksitli olan borç var. Örneğin beyaz eşya aldığınızda tekstili ürünleri aldığınızda d tatile gittiğinizde filan taksit imkanı olanlar. Oradaki toplam tutarsa 419 milyar lira. Peki taksitsiz olan borç, ki asıl artış burada var, ne kadar? Ben bunu iki ay önce hesapladığımda şunu gördüm, taksitsiz borçlar hızla artarken taksitli borçlardaki artış bununda dörtte bir oranında.

Taksitsiz borçlanmadaki bu artış bize ne söylüyor bu resimde?

Şunu söylüyor, burada taksitsiz harcama hangi kalemler için yapılıyor ona bakmak gerekiyor. Markete gittiğimizde evin ihtiyaçlarını, gıda temizlik ürünü gibi temel ihtiyaçlarımızı karşılarken kullanıyoruz. Akaryakıt alırken…Dolayısıyla borcun biriktiği ya kredi kartlarındaki borcun biriktiği alan ağırlıklı olarak insanların hayatlarını idame ettirebilmek için ihtiyaç duydukları mal ve hizmetlere yönelik harcamaları. Bunu da keyfine yapmıyor ki öbür türlü geliri harcamalarını karşılamaya yetmiyor. Örneğin 11 bin 400 lira asgari ücret alan birinin maaşının yarısını kiraya verdiğini düşünürsek kalan miktar temel giderlerini karşılamaya yetmiyor. O zaman ne yapacaksınız? Mecbur kredi kanallarını kullanacaksınız. Diğer kredi kanallarında ciddi şekilde kısıtlandığı için insanların kullanabildiği tek kanal kredi kartları. Buranın daraltılmasıysa gelecek dönemde insanların ihtiyaçlarını karşılamak konusunda ciddi şekilde zorlukla yüzleşeceklerini bize gösteriyor.

“Bugün en fazla aratılan kelimelerin başında halka arz geliyor”

Tam bu açmaz içinde insanların hızla yöneldiği kanallar var. Son dönemdeki artış ve ilgili dikkate alındığında borsaya hücum bu anlamda bir kurtuluş istikameti olarak görülüyor diyebilir miyiz?

Borsaya girmek isteyen yatırımcı sayısında anormal bir artış var. Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) borsa giren yatırımcı sayısı 7,3 milyon. Bu ağustos sonunda 6,3 milyon civarıydı. Fakat bu yatırımcıların portföy büyüklüklerine baktığımızda dörtte birinden fazlası, küçük yatırımcı, yani bin lirayla, bin 500 lirayla, 5 bin, 7 bin 500 lirayla borsaya girenler.

Aslında insanların mevcut gelirleri yeterli olmadığı için nereden para kazanabiliriz çabalarının bir sonucu, yani bir yerden para kazanmam gerekiyor diye düşünüyor. Bunun örneğini bitcoin/kripto paralarda görmüştük. İki yıl önce Google trendse girdiğinizde bitcoin ve kripto para en fazla aratılan sözcükler olmuş. Söyleşi öncesinde yeniden Google trendse baktığımda bugün en fazla aratılan sözcük/ler “halka arz”. Kripto aramaları gerilerken halka arz aramaları artmış.

“İnsanların borsaya yönelmesinin sebebi yoksulluk, para kazanma ihtiyacı”

Peki bu eğilim bize ne söylüyor?

Bu aslında bize şunu gösteriyor, insanlar para kazanmak istiyor. Nereden kazanabiliriz çabasına giriyor. Bir kısmı bir dönem kripto paralara ilgi gösterdi, ancak orada artık para kazanmak kolay değil. Dahası yatırım fırsatları daraldı. Dolar, Bakan Şimşek de söyledi, uzun süre kontrol altında tutuldu. Gayrimenkul için yüklü miktarlar gerekiyor, araba almak kolay değil ve o da pahalı. O zaman küçük parayı nereye de çoğaltabiliriz, sorusu beliriyor.

Bu sebeple borsaya inanılmaz derecede “ilgi” var. Fakat bunu da şöyle belirteyim, yani borsaya ilgi var derken kastettiğimiz köklü sanayi kuruluşlarına dönük bir ilgi değil. Buradaki ilginin önemli bir kısmı halka arz edilen şirketlere dönük. Örneğin ağustos eylül aylarındaki yatırımcı sayısının önemli bir kısmı halka arzlara katılmak için açılan hesaplar. Ancak şunu söyleyeyim, insanlar ağır bir ekonomik yükün altında eziliyor, diğer yatırım araçlarına ya güçleri yetmiyor ya getirisi çok düşük. Bu nedenle yöneliyorlar, asıl sebep yoksulluk.

Editör: Kadir Gürhan