İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Avcılar’da vatandaşlara seslendi. İmamoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"86 milyon insanımızın iktidarını başlatacağız"
"Bu seçim milletimizin geleceğinin seçimi, gençlerimizin seçimi. Milletimizin ayağa kalkmasını sağlayacağız. 86 milyon insanımızın iktidarını başlatacağız. Allah bizi mahçup etmesin. Sevgili hemşehrilerim bakın bu iktidarın iki yüzlülüğünü size söyleyeyim. Göreve geldiğim ilk günden itibaren Sefaköy-Avcılar-Beylikdüzü metrosunu yapmak için can havliyle çalışıyoruz. İki yıldır Cumhurbaşkanlığı Yatırım Planı’nın içine bu hattı almıyorlar. Yani cezalandırıyorlar. Bu metro hattı için tek imza. Kefil değil, imza. Bunu bile siyaseten bu halkın metro ile buluşması için atmayan bu aklı evine yollayın, evine.
Amacımız iş yapmak. Amacımız vatandaşımıza hizmet etmek. İyi insan işini iyi yapan insandır. Görüşü farketmeden insanına hizmet eden iyi yöneticidir. Bakın bazıları napıyor son günlerde? Sırf koltuğunu korumak için, fitneden, yalandan, fesattan, iftiradan geri durmuyor. Montaj işi, şu işi bu işi diyor. Bir müslüman yalan konuşur mu? Kul hakkı yemek, iftira atmak, yalan konuşmak büyük günah. Kalkacaksınız Kemal Kılıçdaroğlu’na, bizlere terörist diyeceksiniz. Bizim insanımızı zehirliyorlar, yalanlarıyla aldatıyorlar.
“Allah sizi ıslah etsin”
Allah aşkına milletin inancıyla derdiniz ne? Siyasetinizi kutsalımız olan bu caminin içine nasıl sokuyorsunuz? Cami nedir biliyor musunuz? Safa oturursun, Yaradan’ın önünde belediye başkanı da bir işçi de bir emekçi de bir, eşitlenme yeri, Allah’ın evi, Allah’ın yeri orası. Vaiz koltuğu peygamber efendimizin koltuğu. Orada siyaset yapanları, koruyanları, ödüllendirenleri kınıyorum. Allah’a havale ediyorum. Allah sizi ıslah etsin.
“Bunların sorumlusu bu sistem”
Bu millet vicdanlı, kadir kıymet bilir. Sandıkta hakkını verecek. Bu insanlar büyük bir ekonomik kriz yaşıyor. Döviz bürosundaki dövizle bankadaki arasında farklar var. Merkez Bankası Kapalı Çarşı’dan döviz satın alır hale geldi. Paramızı pul ettiler. Memleket değerlerini kaybederken ekonomik olarak da yoksullaştı. Tek sebebi bu çöp rejim, bu kötü sistem bu memleketten adaleti, bereketi, şansı, sevgiyi götürdü. İçeride dışarıda itibarı kalmayan kurumlar oluştu. Bütün bunların sorumlusu bu sistem ve bu sistemi yöneten akıldı.
“Tek kişilik akıl derhal evine gitmeli”
O akılın tek derdi koltukta kalmak. Bu pazar günü o bir avuç insanı da faydalananları da evlerine göndereceğiz, iktidara milleti getireceğiz.
Buradan o kadar güzel görünüyorsunuz ki. Ben buradan görüyorum, her yaşam biçiminden; siyasi görüşten insanlarımız var. Biz böyle meydanlara alışığız. ‘Oy verenler iyi vermeyenler kötü’, böyle şey olmaz. Birbirimizi sevelim, sayalım. Biz birbirimize yeteriz. Bu memleketin parası, pulu, aklı kendine yeter. Bu bütün akılları kendinde olduğunu zanneden tek kişilik akıl derhal evine gitmeli.
“Çok çalışmak zorundayız”
Eğer pazar günü, pazartesi günü bankalardan milletin parasını çekemediği bir süreç istemiyorsak. Milletin aklıyla ekonomiden sosyal yaşama, işsizliğin ortadan kaldırılmasından deprem bölgesindeki can yoldaşlarımızın ihtiyaçlarının karşılanmasına, bu mülteci ve sığınmacı konusunun ortadan kalkmasına hep birlikte imza atmak istiyorsak çok çalışmak zorundayız. Her bir komşunuzla konuşacaksınız, eşinizle dostunuzla. Konuşun, dertleşin, ikna edin. Aldatan insanlardan kurtulmaları için yardımcı olun onlara.
Sandıklara sahip çıkacağız. Sandıklarınızı bırakmayın. İki kişiye oy kullanılacak iş çok hızlı sonuçlanacak. Ellerinzide Türk Bayrakları ile hep birlikte ayağa kaldırıp, okullarınızı terk etmeyip o gün demokrasi bayramını kutlayacağız. Unutmayın bu seçim, sadece bir parti gidip bir partinin geldiği seçim değil; milletimizin, çocuklarımızın, gençlerimizn geleceğinin seçimi. Geleceğimiz için oy kullanacağız. Size söz pazartesi günü bambaşka bir güne uyanacağız. Bu ülkenin üstündeki kara bulutları def edeceksiniz. Sizi çok seviyoruz. Her şey çok güzel olacak.”