İstanbul Teşkilatı iftar programında konuşan Erdoğan, Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla başlayan sürece dair açıklamalarda bulundu ve muhalefeti hedef aldı. Erdoğan, "Muhalefet ne yaparsa yapsın biz sağduyuyu, sabrı ve sükuneti hiçbir zaman terk etmeyeceğiz" dedi. Erdoğan, ayrıca "Türkiye demokratik bir ülkedir. Hukukun üstünlüğünün olduğu bir ülkeyiz. Bırakın hukuk işlesin" ifadelerini kullandı. Erdoğan, konuşmasının satırbaşları şu şekilde;

"Hiçbir zaman terk etmeyeceğiz"

"Muhalefet ne yaparsa yapsın biz sağduyuyu, sabrı ve sükuneti hiçbir zaman terk etmeyeceğiz. Bizim belediyelerimiz yolsuzluktan, haksızlıktan yana olmayacak, bizim belediyelerimiz hak, hakikat, helal haram nedir bunu bilerek halkına hizmet edecek.

"Gerilim havası oluşturmaya çalışıyorlar"

4 gündür milletin huzurunu kaçırma, insanları kutuplaştırma için her şeyi yapıyorlar. Bugün basın yayın kuruluşlarını da alenen tehdit ederek nasıl bir ruh halinde olduklarını ifşa ettiler. İstanbul başta olmak üzere şehirlerimizde gerilim havası oluşturmaya çalışıyorlar.

Belediyelerden nemalanan çıkar şebekeleri, CHP'yi boğazına kadar kire, pasa, çamura, yolsuzluğa, hukuksuzluğa bulaştırmış durumdadır. Özgür Özel neden korkuyorsun? Şimdi kimi hançerleyeceksiniz?

Türkiye'nin ana muhalefet partisinin ve genel başkanının bu hallere düşürülmesinden asla memnun değiliz. Sokaklara çıkarak, yanına sol örgütleri, marjinalleri alarak milli iradeye parmak sallama dönemleri geride kalmıştır. Türkiye demokratik bir ülkedir. Hukukun üstünlüğünün olduğu bir ülkeyiz. Bırakın hukuk işlesin.

Tuncer Bakırhan: Kimse halkın oyuyla seçilmiş iradeyi hapsedemez Tuncer Bakırhan: Kimse halkın oyuyla seçilmiş iradeyi hapsedemez

Türkiye'de hiç kimse hukukun kapsama alanı dışında değildir. Demokrasinin hukukun dışında çözüm arayanlara bugüne kadar daima avuçlarını yalamıştır. Diploma sahtekarlığı dair ortaya akıl, ahlak sınırlarını aşan bir sürü pislik saçılıyor. Dolarlar, Avrolar fışkırıyor. Yüzlerce milyar liralık korkunç vurgundan bahsediliyor. CHP genel başkanı ve şürekâsı bunların hiçbirine cevap veremiyor. 'Sahtekarlık, hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet yoktur' diyemiyorlar.

“İsrail Gazze'de oluk oluk masum kanı döküyor”

Kan ve gözyaşından beslenen siyonist Netanyahu yönetimi geçtiğimiz hafta ateşkesi bozarak Gazze'deki soykırımlarına tekrar başladı. Siyonist rejim özellikle çocukları hedef alarak, özellikle kadınları katlederek Gazze'de oluk oluk masum kanı döküyor. Hiçbir kutsal tanımayan İsrail hükümetinin, Ramazan ayında sahur vaktinde düzenlediği saldırılarda 700'ün üzerinde kardeşimiz şehit oldu. Rabbim'den hepsine rahmet ve mağfiret niyaz ediyorum.

Vahşetin daha hazin tarafı şudur: batılı yönetimler başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesi Gazze'deki barbarlık karşısında büyük bir umursamazlık içindedir. Hak ve hukuktan bahsedenlerin, insanları derisinin rengine, inancına göre nasıl ayırdığının en acı şahidi Gazze ve Filistin'dir.

Dikkat ediniz, mazlum Filistinli, zalim de İsrailli olunca kullanılan dil de birden değişmiştir. Öldürülen gazeteciler Gazzeli olunca uluslararası basın ve bu noktada basın kuruluşlarının tavrı anında değişmiştir. İnsan hakları ve özgürlükler konusunda dünyaya ders verenlerin hiçbiri henüz kundaktaki yavruların alçakça öldürülmesine tepki göstermiyor. Soğuk betonlara sıra sıra dizilen beyaz kefenli çocuk cenazeleri bile kilit vurulmuş vicdanların açılmasına yeterli gelmiyor."

Kaynak: Haber Merkezi