Cumhurbaşkanı Erdoğan, Erzurum Olimpiyat Parkı karşısındaki yeni miting alanında vatandaşlara hitap etti.  Cumhurbaşkanı Erdoğan, özetle şunları söyledi:

“3 gün içinde tekrar tıpış tıpış yerine oturdu”

"Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun karşısına da içimizden birilerini çıkardılar. Önce 6 benzemezi bir masa etrafına topladılar sonra buna en başından beri masanın altında olanı eklediler. Kimdi o? HDP. Ardından masaya 2 tane daha belediye başkanı iliştirdiler. Bir ara masadaki ortaklardan biri hışımla kalktı. Ama 3 gün içinde tekrar tıpış tıpış yerine oturdu. Bu 3 günde ittifak ortaklarından yediği 30 yıllık hakaret ise yanına kar kaldı.

“Diğerine Selo'nun havariliğini yapma vazifesini yüklemişler”

Ama iş, birbirlerine makam ve koltuk dağıtmaya gelince kimse bunların eline su dökemiyor. Şimdilik 7 cumhurbaşkanı yardımcısı var. Ama bu sayı sürekli artıyor. Yakında bölücü örgütün uzantılarına da ne söz verdiklerini açıklarlar. Aynı şekilde FETÖ'cülere ne söz verdiklerini açıklarlar. Yani ortada parçası da dili de yüzü de artık sayılamayacak kadar çoğalmış bir koalisyon var. Hepsine bir misyon yüklemişler. Birine 'siyasi uzantısını incitmeden bölücü terör örgütüne sataşma görevi' vermişler. Ajansın ezberlettiği metni, sağda, solda papağan gibi tekrarlayarak görevini yerine getiriyorlar. Diğerine Selo'nun havariliğini yapma vazifesini yüklemişler.

“Kontrolü kaybetmiş bir şekilde, her gün sağa, sola savrulup duruyor”

Bu Selo, Diyarbakır'da 51 Kürt kardeşimizin ölümüne neden oldu mu? Şimdi içeride. Ne diyor bay bay Kemal? 'Onları da çıkaracağız.' diyor. Başkanı olduğu belediyede hiç iş yapmıyor ama il il dolaşarak Selo'nun avukatlığını kimseye bırakmıyor. Bir başkasına 'sen mütedeyyin kesimi kontrol edeceksin' demişler. Diğer iki tanesini ise 'siz de AK Parti'den kopartabildiğiniz kadar oy kopartacaksınız' diye tembihlemişler. Koalisyonun tüm pis işlerini, tüm yükünü de milliyetçi görünümlü ortağa yani İYİ Partiye vermişler. En zor durumda olan bu ortak. Camiyle kilise arasında kalmış, beynamaz misali gitse gidemiyor, kalsa yakışmıyor, sussa olmuyor, konuşsa yüreği yetmiyor. Kontrolü kaybetmiş bir şekilde, her gün sağa, sola savrulup duruyor. Ne diyelim? Allah bir an önce bu cendereden kurtulmayı nasip eylesin.

“Sırtını PKK'ya yaslıyor”

100 yıllık Cumhuriyeti değiştireceklermiş. Biz bu kadar şehidi niye verdik? Sırtını PKK'ya yaslıyor. Onun için 14 Mayıs çok önemli. İşte bütün teröristler burada. Güya ülkeye baharı getireceğini iddia eden tayfa bu. Bu ülkeye baharı biz getirdik, biz. Terörü bu ülkede durduran kim? Terör bitti, bahar geldi sayemizde. Ekonomideki sorunları çözeceğini söyleyen aday bu. Şimdiye kadar verdiği hiçbir sözün arkasında durmamış, kendi partisi dahil mağdur etmediği kimseyi bırakmamış, FETÖ'cüsünden bölücüsüne kadar herkesle iş tutmuş bay bay Kemal'i millete umut diye pazarlıyorlar. Daha 1-2 ay öncesine kadar 'kazanamaz' dedikleri, 'aday olma' baskısı yaptıkları, güvenmedikleri defolu bir şahsı şimdi ülkenin başına musallat etmeye çalışıyorlar.

“Bay bay Kemal, Kandil'le yürüyor”

Erzurumlu aşık ne güzel söylemiş... Hepsi yalan, utanma yok özünde, kal burada su durursa bay bay Kemal de durur sözünde. Buradan Erzurum'a soruyorum. Rotası, çizgisi, ilkesi olmayan böyle bir masadan ülkeye hayır gelir mi? Pensilvanya'yla Kandil'le işbirliği yapanların bu millete faydası dokunur mu? Daha teröriste 'terörist' diyemeyenler, insanımızın canını, malını, ırzını koruyabilir mi? Alevi-Sünni diyerek, Kürt-Türk diyerek bu milleti bölenler 85 milyonu bir arada, barış içinde yaşatabilir mi? Avrupa'dan 'aferin' almak için 40 takla atanlar, Türkiye'nin başını dik tutabilir mi? IMF ile otel odalarında, gizli saklı pazarlık yapanlar, ülkemizin ekonomisini, ihracatını, turizmini geliştirebilir mi? Bunlardan ülkeye de hayır gelmez, millete de hayır gelmez, Erzurum'a zaten hiç hayır gelmez. İnşallah 14 Mayıs'ta gizli, açık ortaklarıyla birlikte bu kumar masasını tasfiye etmeye var mıyız? Türkiye'yi ve Türk siyasetini bu kifayetsiz muhterislerden kurtarmaya var mıyız? Bay bay Kemal ve ortakları kimlerle kol kola girerse girsin, biz yolumuza sizlerle birlikte yürüyeceğiz. Bay bay Kemal, Kandil'le yürüyor, Kandil'in uşaklarıyla yürüyor. Biz milletimizle yürüyoruz ve Rabb'imize dayanıyoruz. Allah'a dayan, sa'ye sarıl, hükmüne ram ol, yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol.

“Nerede terörist varsa başlarını tek tek eziyoruz”

Şimdi artık buralarda terör esiyor mu? Artık başkalarından ne silah ne de icazet bekliyoruz. Kendi ürettiğimiz İHA'yla SİHA'yla, Akıncı'yla, ANKA'yla, ATAK'la, Fırtına'yla, Kızılelma'yla nerede terörist varsa başlarını tek tek eziyoruz. Sınırlarımız içinde olduğu gibi Irak ve Suriye'de de bu alçaklara nefes aldırmıyoruz.

“Doğal gaz ve petrol arama çalışmalarımıza devam edeceğiz”

'Ortada gaz maz yok' dedikleri Karadeniz doğal gazını ülkemize getirdik. Vatandaşın emrine verdik. Bu gururu milletimizle paylaşmak için de doğal gazı bir ay ücretsiz yaptık. Bundan sonraki bir yıl boyunca da her ay 25 metreküplük kullanımınız faturanızdan düşülecek. Günlük 100 bin varil üretim kapasitesine sahip Gabar petrolümüzü de milletimizle de buluşturacağız. Tabii petrol bulduk deyince birileri hemen kalitesini soruyor. Ben de onlara diyorum ki bizim petrolümüz Erzurum dut pekmezi kıvamında. Yani kalitesiyle, saflığıyla, hamdolsun en üst standartta. Doğal gaz ve petrol arama çalışmalarımıza hem karada hem denizde devam edeceğiz. Enerji bağımsızlığımızı kazanana kadar çalışmayı sürdüreceğiz.

“Seccadelerini gözyaşlarıyla ıslatan mahzun gönüller sevinecek”

Siyaset mühendisleri dışında kimse başarısız olmayacak. Milleti tehdit eden yabancı dergiler dışında kimse karalar bağlamayacak. Kutlu yürüyüşümüze engel çıkarmak isteyenler dışında, kimse kendini kaybetmiş hissetmeyecek. Allah'ın izniyle 14 Mayıs'ta Erzurum kazanacak. 14 Mayıs'ta 81 vilayetiyle tüm Türkiye kazanacak. Genciyle, yaşlısıyla, kadını, erkeğiyle Allah'ın izniyle 85 milyonun tamamı kazanacak. Türkler kadar, Kürtler de kazanacak. Sünniler kadar, Aleviler de kazanacak. AK Parti ve Cumhur İttifakı kadar CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi'ne ve diğer yavrucuklara gönül vermiş vatandaşlarımız da kazanacak. Sadece Türkiye ve 85 milyon Türk milleti sevinmeyecek. Gece yarısı bizim için ellerini semaya açan milyonlar sevinecek. Sadece Türkiye'de değil, yurt dışında da aynen gözleri yaşlı, elleri semada olan kardeşlerimiz de sevinecek. Seccadelerini gözyaşlarıyla ıslatan mahzun gönüller sevinecek. Seccadeye ayakkabılarıyla basanlar değil, kıblesi Kabe olanlar sevinecek. Umudunu Türkiye'ye bağlamış mazlum ve mağdurlar sevinecek. Ay yıldızlı al bayrağımızı görünce huzur bulan soydaşlarımız sevinecek. 'Daha adil bir dünya mümkün' çağrımıza kulak veren Asya ve Afrika'daki yüz milyonlar sevinecek.”

Editör: Selim Ercan