İmamoğlu: Siyasi darbe yüzünden üç gündür ülkemizin ekonomisi daha da eriyor İmamoğlu: Siyasi darbe yüzünden üç gündür ülkemizin ekonomisi daha da eriyor

AK Parti Genel Merkezinde gündeme yönelik açıklamalarda bulunan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındığı operasyona ilişkin darbe benzetmesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e tepki gösterdi. Çelik "Dosya hakkında bilgimiz yok" ifadelerini kullandı.

"Yapay zekanın CHP'ye öğreteceği çok şey var"

Yapay zekaya "CHP'nin yerinde olsan nasıl muhalefet yaparsın?" diye sorulduğu takdirde yapay zekanın Özgür Özel ve CHP yönetiminin ortaya koyduğu argümanlardan daha ileri argümanlar sunabileceğini savunan Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Yapa zekanın, siyaset, yargı ilişkilerinde, demokratik kültür, yargı ilişkilerinde nerede durması gerektiği konusunda CHP'ye öğreteceği çok şey var. Şunun anlaşılması gerekiyor. Cumhurbaşkanımızın, AK Parti'nin, Cumhur İttifakı'nın mücadelesinin adı demokrasi ile yan yana yazılır, darbenin ise zıddına yazılır. Türk siyasi hayatına özel bir arama motoru olsaydı, 'darbe' ve 'darbecilik' yazıldığında hemen karşısına eşittir CHP diye bir sonuç verirdi. Özgür Özel'in bizi darbecilikle suçlayacak, Cumhurbaşkanımıza dönük olarak darbecilik ithamında bulunacak ne bir kapasitesi ne bir dayanağı ne de siyasetin meşru zeminlerinde söyleyeceği bir söz vardır. O sebeple bizim ismimiz her zaman darbenin ve darbeciliğin zıddına yazılırken CHP'ni ismi her zaman bunun yanına yazılır. Şimdiye kadar da böyle olmuştur."

 "Yassıada zihniyeti"

Çelik, Türkiye'de her türlü vesayet ve darbe girişiminin en büyük lojistiğinin Yassıada zihniyeti olduğunu dile getirdi

Her türlü vesayet ve darbe girişiminin siyasi organizasyonu olarak CHP'nin gündeme geldiğini söyleyen Çelik, şöyle devam etti:

"Sayın Özgür Özel ilk işbaşına geldiğinde bir normalleşme süreci başladığında, Sayın Cumhurbaşkanımız da bir iadeiziyaretle bu sürece destek verdi, biraz umutlanmıştık. Fakat bir kere daha görüyoruz ki umudumuz boşa çıkmıştır. Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu siyasi mücadele, CHP'nin bütün engellemelerine ve bütün bu bahsettiğim vesayet girişimlerine rağmen gerçekleşmiş ve demokratik sonuçlar doğurmuştur. O yüzden Özgür Özel sivil darbe nedir, darbe girişimi nedir, darbe girişimine siyasi organizasyonlar nasıl destek verir diye bir merak içerisindeyse bu konuyla ilgili bulacağı en zengin literatür CHP'nin tarihinde vardır. Hele, Sayın Özgür Özel'in 15 Temmuz ile bu yargısal süreci eşdeğer görmesi siyasi bilgisizliğin ve siyasi cehaletin zirvesini oluşturmuştur. 15 Temmuz gibi bir terörist darbe girişimiyle bir yargısal süreci eş tutmak bir kere daha göstermiştir ki CHP kendisini demokratik sistem içerisinde bir siyasi parti olarak görmemekte, devletin sahibi zannetmektedir. Milletimiz, bu şekilde kendisini devletin sahibi zanneden, devleti ve millet iradesini kendisinin mülkü zanneden bu siyasi organizasyona bütün seçimlerde, demokratik yarışlarda haddini bildirmiştir. Sandık iradesinin hür bir şekilde tecelli ettiği seçimlerle de CHP'ye değil, Sayın Cumhurbaşkanımıza, AK Parti'mize, ittifakımıza destek vermiştir."

 "Millet iradesiyle yol yürüyerek devrimler gerçekleştirmiş bir partiyiz"

AK Parti'li Çelik, Özgür Özel'in, kendilerini, siyaseti hukuk yoluyla dizayn etmekle itham ettiğini anımsatarak, siyasetin nerede durması gerektiğini çok iyi bildiklerini, siyaset meydanlarının partisi olduklarını belirtti. Çelik, şu görüşleri paylaştı:

"Biz karşımıza en karanlık odakların çıktığı zamanda bile millet iradesine giderek millet iradesiyle birlikte yol yürüyerek, bu ülkede büyük devrimleri, değişimleri, demokratik siyaset mekanizmaları içerisinde gerçekleştirmiş bir partiyiz. Biz siyaset meydanlarının partisi olarak meydanlarda bütün tarihimiz boyunca ve bugünümüzde de milletimizle buluşurken, CHP'nin yapmaya çalıştığı, birtakım karanlık koridorlarda, millet iradesini sakatlamaya, budamaya, tırpanlamaya dönük birtakım komitacılık faaliyetlerinden ibaret."

"Mutfakta hep aynı zihniyet var"

"Cumhurbaşkanımıza söylediğiniz sözlerin size dönük olarak ifade ettiği tek şey, alnınıza yazılmış bir utanç olacaktır" diyen Çelik, şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanımızın bu ülkede her türlü siyasi suikastı, tehdidi bertaraf ederek nasıl bir şekilde demokratikleşme mücadelesini yürüttüğünü yıllar içerisinde hepimiz yakinen biliyoruz. Milletimiz de bunu takdir etmeye devam ediyor. Cumhurbaşkanımızın demokrasimize verdiği bir saatlik emek, CHP'ye 100 yıl yeter. Hani, 'Mutfakta biri mi var?' diye bir soru var ya. Mutfakta hep aynı zihniyet var, mutfaktan hep aynı şey çıkıyor. Sadece tabela değişiyor. Zaman zaman 'demokratikleşme', zaman zaman 'helalleşme', zaman zaman 'normalleşme' diyorlar ama mutfakta Yassıada zihniyeti aynen duruyor."

Bu paralel devlet anlayışıdır"

Özel'in, CHP'nin iç süreçlerini, Türkiye'nin resmi süreçleriyle karıştırdığı görüşünü dile getiren Çelik, parti içinde gerçekleştirecekleri cumhurbaşkanı adayı belirleme ön seçimi sandığını, Türkiye'nin resmi seçim sandığı zannettiğini söyledi.

Çelik, CHP'nin cumhurbaşkanı adayını belirlemeye yönelik ön seçimi "apolitik bir durum" şeklinde nitelendirerek, sözlerine şöyle devam etti:

"Seçime daha 3 sene var, Cumhuriyet Halk Partisi'nin şimdiden uğraştığı tek konu bu. Niye? Çünkü mesele, Türkiye'ye dönük herhangi bir irade üretmek değil Cumhuriyet Halk Partisi'nin içindeki iç kaynamaları yönetmek. Kendi iç seçim sürecinizi Türkiye'nin resmi seçimi zannederseniz, herhangi bir konuda içinizde belirlediğiniz aday söz konusu olduğunda bunu, Türkiye'nin bu şekilde kabul etmesini isterseniz, o zaman sizin zihniyetinizde demokrasi olmaz. Bu paralel devlet anlayışıdır."

CHP'de her konuda en az 3 ayrı yapının ortaya çıktığı değerlendirmesini yapan Çelik, "Mesela bir CHP milletvekili çıkıyor, 'Biz bu yargısal süreçleri tahmin ettik. Onun için bu cumhurbaşkanı adaylığı sürecini başlattık.' diyor. Sayın Özgür Özel, çıksın, gerçekten böyle midir, değil midir cevap versin. CHP'nin siyasi kararlarının neticelerinin, hukuki ayrıcalık olduğu iddiası, Sayın Özgür Özel'in ortaya koymaya çalıştığı iddia, tamamen temelsiz bir iddiadır. Ne zamandan beri CHP'nin kararları, Türkiye'nin devlet kurumlarını bağlamaktadır ve o kararın sonuçları, hukuki ayrıcalık ve dokunulmazlık oluşturmaktadır. Bu tamamen çok yanlış, çok ilkel, çok antidemokratik bir paralel devlet anlayışıdır." diye konuştu.

"Şiir okumak neresi, buradaki iddialar neresi?"

Çelik, Özel'in, bu yargısal süreç ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şiir okumasıyla başlatılan yargı sürecini eş değer tutmaya çalıştığını belirterek, "Şiir okumakla bu dosyadaki iddiaları eş değer tutmanız bile yargısal sürece hiçbir şekilde saygı duymadığınızı gösteren net bir ifadedir. Yani şiir okumak neresi, buradaki iddialar neresi? İkincisi, o ağır vesayet günlerinde bu mücadele verilirken Cumhuriyet Halk Partisi neredeydi, hangi açıklamaları yapıyordu, onlar da tarihi kayıtlarda mevcuttur." ifadelerini kullandı.

Kaynak: Haber Merkezi