DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu. Hatimoğulları, "Biz DEM Parti olarak, Sayın Öcalan'ın İmralı'dan tüm dünyaya yankılanan barış mesajının tam arkasındayız. Bu konuda üzerimize düşen her türlü sorumluluğu canla başla yerine getirmeye kararlıyız. Bu mesaj sadece siyasi bir çağrı değil, aynı zamanda tüm topluma bir çağrıdır. Barışı savunanları çoğaltma ve barışın birlikteliğini büyütme fırsatı doğmuştur" ifadelerini kullandı.
Hatimoğulları'nın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
Ekonomik zorluklar ve zam fırtınası
Yeni yılın daha ilk ayında başlayan zam yağmuru, adeta bir fırtınaya dönüşmek üzere. Görünen o ki, iğneden ipliğe, her şeye zam geliyor. Birkaç örnek vermek gerekirse, otoyol ve köprü geçiş ücretleri, emlak vergisi, motorlu taşıtlar vergisi, ehliyet ve kimlik ücretleri gibi zorunlu harcamalarımız yüzde 44 oranında arttı. Trafik cezaları, pasaport harçları da bu zamlardan nasibini aldı.
Kiralar ve asgari ücret
2025 yılına girdiğimiz bu günlerde, harçlar, cezalar ve vergi ödemelerinde yaklaşık yüzde 50, ev kiralarında ise yüzde 60 gibi rekor bir artış yaşandı. Ocak ayında ev kiralarının artış oranı yüzde 58,51 olarak belirlendi. Düşünün, 20 bin lira kira ödeyen bir vatandaş bu yıl yaklaşık 32 bin lira ödeyecek. Bu, bizler için nasıl bir fırtına olduğunu açıkça gösteriyor.
Emeklilerin yaşadığı sıkıntılar
Peki, her şeye zam gelirken siz değerli emekçilerin payına ne düştü? Ne yazık ki yine yoksulluk, yine sefalet! 2024 yılı, resmî olarak emekliler yılı ilan edilmişti. Ancak bir emekli vatandaşımızın yıl sonunda söylediği bir söz var ki, dikkat çekici: 'Allah bize bir kez daha emekliler yılı yaşatmasın.' Emekliler, emekli olduklarından bu yana böyle bir zulüm görmediklerini ifade ediyorlar.
Aile hekimlerinin iş bırakma eylemi
Bu hafta üçüncü kez iş bırakan aile hekimlerimiz, Ekim 2024 tarihli 'Eziyet Yönetmeliği'ne karşı çıkıyorlar. 6-10 Ocak tarihleri arasında üçüncü kez iş bırakacaklarını duyurdular. Ayrıca, 8 Ocak'ta tüm sağlık çalışanları da onlara destek olmak için iş bırakacak. Sağlık emekçilerimiz, para, performans ve cezalandırma dayatmaları olmaksızın çalışabilmeli ve halkımızın sağlık hakkına erişimi kesintisiz sağlanmalıdır. Bu nedenle, 'Eziyet Yönetmeliği'nin geri çekilmesi için parlamentoda gerekli girişimleri yapacağımızı belirtmek istiyorum. Aile sağlık merkezleri birer ticarethane değil, hastalar müşteri değil, sağlık emekçileri ise kesinlikle köle değildir. Bu anlayışla, aile hekimlerimizin yanında durmaya devam edeceğiz.
Suriye'deki son gelişmeler
Bugün burada, Suriye'de yaşanan son gelişmeleri ve bölgenin geleceğini değerlendirmek üzere toplanmış bulunuyoruz. Savaşın yıprattığı Suriyelilerin barış ve huzur içinde yaşama isteklerini destekliyor, bu yönde çabalarımızı sürdürüyoruz.
Kültürel ve etnik çeşitliliğin korunması
Suriye'deki tüm halklar için, özellikle de kadınlar için özgür ve eşit bir yaşam sunacak demokratik bir ülkenin inşası bizim için büyük bir önem taşıyor. Ne var ki, Kuzey-Doğu Suriye'deki demokratik ve eşit yaşam modeli oluşturma çabalarına yönelik saldırılar, ülkenin birliğini ve geleceğini ciddi şekilde tehdit ediyor.
Kadın özgürlüğü ve Rojava'ya destek
Bugün Suriye'de bir yandan kadın özgürlüğü için mücadele edilirken, diğer yandan kadınların sokak ortasında infaz edildiği acı gerçeklerle karşı karşıyayız. Bizim tercihimiz, kadın özgürlüğünden ve eşitlikten yana. Kobanî'ye yönelik tehditler devam ediyor. Tişrin ve Karakozak Köprüsü'nde yaşanan saldırılara karşın Suruç ve Nusaybin'de halk, Rojava'ya yapılan saldırıları kendi başlarına yapılmış gibi görüyor ve buna karşı direniyor. Rojava'ya sahip çıkıyorlar. Unutmayın, Rojava’da savaş, Türkiye’de barış olamaz! Her şeyin çok hızlı geliştiği bu siyasi iklimde, DEM Parti olarak İmralı'da Sayın Öcalan ile gerçekleştirdiğimiz görüşmenin ardından her birimize büyük sorumluluklar düşmektedir. Bu, tarihi yazma dönemidir. Görkemli bir çıkış yapma şansı bizlerin ellerindedir. Biz DEM Parti olarak, Sayın Öcalan'ın İmralı'dan tüm dünyaya yankılanan barış mesajının tam arkasındayız. Bu konuda üzerimize düşen her türlü sorumluluğu canla başla yerine getirmeye kararlıyız.
Demokratik birliktelik ve barış çağrısı
Biz DEM Parti olarak, Sayın Öcalan'ın İmralı'dan tüm dünyaya yankılanan barış mesajının tam arkasındayız. Bu konuda üzerimize düşen her türlü sorumluluğu canla başla yerine getirmeye kararlıyız. Bu mesaj sadece siyasi bir çağrı değil, aynı zamanda tüm topluma bir çağrıdır. Barışı savunanları çoğaltma ve barışın birlikteliğini büyütme fırsatı doğmuştur.
Sayın Öcalan, kendisiyle yapılan görüşmede, barışın ne kadar acil olduğunu vurgulayarak çok önemli uyarılarda bulunmuştur. Bu uyarıların en çarpıcısı, uluslararası hukukun işlemediği, her yerin Gazze’ye dönüşme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu Ortadoğu’ya yöneliktir. Gazze’de yaşananlar, 21. yüzyılda savaşın yarattığı yıkım ve insanlık krizinin en somut örneğidir.
İç barışın önemi
Bu nedenle, kendi iç barışımızı sağlamalı ve karanlık senaryolara karşı dikkatli olmalıyız. Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır'da yaptığım açıklamalar, bazı çevreler tarafından yanlış yansıtılmıştır. Bu tür ezberlerle ve provokasyonlarla ortaya çıkan bu kaynaklar bilmelidir ki, hiç kimsenin gücü bizlerin barış ısrarını ve sözümüzü çarpıtmaya yetmeyecektir.
Türkiye ve Kürtler arasındaki stratejik ittifak
Bugün, Sayın Öcalan'ın yıllar önce dile getirdiği önemli bir noktaya tekrar dikkatinizi çekmek istiyorum: 'Türkiye, tüm tehlikeleri atlatmak ve kuşatmayı bertaraf etmek için Kürtlerle stratejik bir ittifak, demokratik bir birlik kurmalıdır.' Bu sözler, zaman içinde ne kadar doğru olduğunu kanıtlamıştır.
Gerçekten de, Türk-Kürt tarihsel ittifakını yeniden güçlendirmek, bugünümüz ve geleceğimiz için ne kadar hayati öneme sahip olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Bu demokratik zemindeki ittifak, sadece bizim için değil, tüm Ortadoğu için büyük katkılar sunacaktır. Kendisinin de belirttiği gibi, 'Şimdi Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşlik zamanıdır.'"