Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, başkanlık divanı sonrasında partisinin genel merkezinde gündeme ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Türkiye’nin, hükümete aynı sorulara sorarak vakit geçirdiğini söyleyen Ağıralioğlu, “Uzun zamandır hükümet, mazeretlerin arkasına sığınarak memleketi yönetiyor. Memleket berbat bir siyasi tahterevalliye kurban gitmiş durumda. Her türlü imkânı elinde olan, sorun çözmek anlamında program tatbikatı için kuvvetli olabilen bir iktidarın mazeretleri var. Bu kadar sorunu olan memlekette de muhalefetin elinde sadece kırmızı kart var. Bu kadar sorunu olan memleketin muhalefetin elinde kırmızı kartı olmaz. Yönetim mahareti olur. Milletin umudu olur. Memleketin sorunlarının çözme kabiliyetiyle milletin istikbaline emin adımları olur. Muhalefetin kırmızı karttan başka bir şey yok. İktidarın da bu karikatürize edilmiş ortamda, kendine bulduğu bir konfor olanı var. Böyle muhalefete böyle iktidar. Bu düzeni, rahatı bozmaya tehdit etmiş bir kadro olarak kurulduk biz, Anahtar parti olarak. Bu memlekette iktidarın, muhalefetin sorun çözme kapasitesi yok. Yani sorun var, iktidar sorunu çözmek yerine soruna sövmeyi seven bir siyasi konfor ortamını bulmuş. Sorunu çözmek zorunda olanların sorunlar sövdüğü bir iktidara itibar görüyoruz” dedi.
“2002’deki hesap tutmuyor”
Ağıralioğlu, iktidarı eleştirerek, “23 yıldır iktidardalar. Mazeretlerine konu edebilecekleri bir imkansızlığın içinde değiller. Ama ona rağmen haklılar. Yani mezardan sağ adam çıkaramazlar. Onun haricinde her bir şeye yetecek kudretleri var. Millet her seçimde istediklerini birkaç katına vermiş olmasına rağmen bu kadar sorunu çözemiyor olmalarına rağmen haklılar. Enflasyon var, işsizlik var, memlekette geçim zorluğu var. Asgari ücret 2002’de yaptıkları hesap uymuyor. Memurun aldığı maaş Asgari ücretin bir buçuk katıydı emekliliğinin aldığı maaş. Şimdi erimiş. Onun arkasında başka vaziyetlere sığınıyordur. İnsanlar misafirlerine yemek ısmarlayamaz, misafirlerini yemeğe götüremez, çocuklarına harçlık veremez, aldıkları paralarla kira ödeyemez, aldıkları paralarla alışveriş edemez hale geldiler. Bu şartlarda memlekette iktidarın hissesine mahcubiyet düşmesi lazım” açıklamasında bulundu.
“Muhalefeti yenip fakrliği yenemiyorsunuz”
Hükümetin sandık hesabı yaptığını söyleyen Ağıralioğlu, “Kongre kongre geziyorlar, sanatçılara bir daha aday olmaları gerektiğiyle ilgili laflar ediyorlar. Sorumuz şu hükümete. Siz bir daha sandıktan çıkarsanız şimdi neyiniz eksik ki memlekete ne var ediyorsunuz? Diyelim ki önümüzdeki dönem sandığa girdiniz. Ve sandıktan galip çıktınız. Bir daha muhalefeti yenmiş olmanız sizi milletiniz adına hangi imkanla buluşturacak. Muhalefeti yenmiş olmaktan başka hissenize uzunca zamandır bir şey düşmüyorsa, sizin yenmek zorunda olduğunuzun muhalefet olmadığını anlamanız için bizim size ne söylememiz lazım? Uzun zamandır muhalefeti yeniyorsunuz, fakirliği yenemiyorsunuz. Uzun zamandır muhalefeti yeniyorsunuz, enflasyonu yenemiyorsunuz. Uzun zamandır muhalefeti yeniyorsunuz, işsizliği yenemiyorsunuz. Hazinedeki yükün, faiz yükünü yenemiyorsunuz. Çocuklarımız faillerini yenemiyorsunuz. Kadın cinayetlerini engelleyemiyorsunuz. Devamlı muhalefeti yeniyorsunuz ama memleketin hiçbir sorumluluğu yenemiyorsunuz. Dolayısıyla sizi böyle yapamadıklarınızı muhalefete cüret edip rahat rahat iktidarda kalma döneminizi bitirerek, kuvvetli bir rekabete davet edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
“Hükümet siyasi tırnakçılık yapmış”
Ekonomiye de değinen Ağıralioğlu, konuşmalarında şu ifadelere değindi:
“Biraz daha sabır gösterin diye vatandaşımızdan sabır istiyorsunuz. Kur korumalı mevduatta paralarını alıp her gün neye vadetmiş olduğunuz karları takır takır ödetmek. Kamu özel işbirliği adı altında yaptığınız yatırımların hiçbir ödemesini geciktirmiyorsunuz. Dövizi TL'ye döndürmüyorsunuz. Zarar ederler diye korktuklarınıza ilave geçiş garantileri veriyorsunuz. Onların hepsine imkân veriyorsunuz ama mevzu enflasyonla mücadele programının taktik altına gelince dönüyorsunuz. Kendi milletinize diyorsunuz ki biraz sabırlı olun, Allah sabredenlerle beraberdir. Emekliye veriyorsunuz yüzde 10-15 zam. Asgari ücrete veriyorsunuz yüzde 30 zam. Ama vergilerin hepsine yüzde 44 zam. Kiralara yüzde 62 zam. Yani siz aslında enflasyonun gerçekleşenine göre zam yapıyorsunuz. Vergilerine vatandaşınıza maaş olarak tahmini enflasyonunuza göre ödeme yapıyorsunuz. Bu aradaki refah farkını da vatandaşınızın cebinden aslında adeta hükümet siyasi tırnakçılık yapmış. Vatandaşın cebinden alıyorsunuz. Memura verdiğiniz zammı da nasıl geri alıyorsunuz? Belki girimlerindeki birkaç ay sonra başlayacak değişiklikle geri alıyorsunuz. Sonra da hükümetin sözcüleri milletten teşekkür bekler gibi az kaldı, bu zor günleri aşacağız diye vatandaşlarınızı teskin etmeye çalışıyorsunuz.”
“Siyaseti yerine çekeceğiz”
Anayasa değişikliği ve erken seçim tartışmalarına da değinen Ağıralioğlu, “Önümüzdeki dönemin, 2028 sürecinin bir daha seçilme, Anayasayı buna göre değiştirme, bunlar olurken de birtakım imtiyazları ya da tavizleri bu duygunun arkasına gizleyerek verebilme hevesleri de dahil her yaptığınızda ciddiyette bakacağız. Ne üniter yapıdan taviz vereceğiz. Ne kimliğin memleket bölünmesine sebep olacak şekilde paylaştırılmasına razı olacağız. Ve bu konuştuklarınızın heves ettiklerinizin yahut mecburiyetlerinizin Türk milletinin önünde bir yük olmasına istikbalimizi karartmasına müsaade etmeyeceğiz. Biz, Anahtar Parti olarak Türkiye'de yürütmenin harcadığı her kuruşun hesabını vereceği, yasamanın temsilinde olduğu milletin bütün hissiyatını temsil edip sorunlarını duyabileceği, yargının da herkesi denetleyebileceği bir eşitle memleketin yeniden ayağa kalkacağına bütün kalbimizle inanıyoruz. O yüzden bu keyfiliğin, bu partililiğin üzerinden devletin kurumsal kapasitesinin aşılmasına sebep tüm bu siyasal yozlaşma alanını siyasetli haddin hududunu bileceği bir yere çekerek düzelteceğiz” dedi.
